Dava, meslek hastalığına yakalandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı işverene ait işyerinde çalıştığı sırada 16.06.2006 tarihinde kalbinin sıkışması sonucu hastaneye sevkedildiğini, “akut miyokard infarktüsü” teşhisi konulduğunu, hastalığının meslek hastalığı olduğu tespitini talep etmiştir. Davalı Kurum cevap dilekçesinde; dava öncesi sigortalının Kurumdan bu yönde talebinin bulunmadığı, iddianın değerlendirilmesi için konunun teftiş kuruluna intikal ettirildiği bildirilmiştir....
tüm teçhizatlar, özellikle oksijen maskeleri verildiğini ve meslek hastalığına karşı korunmasının sağlandığını, bu hususun da davacının özlük dosyasında bulunan malzeme zimmet tutanaklarından açıkça görüleceğini, ayrıca işçilere iş sağlığı ve güvenliği ile meslek hastalıklarına ilişkin eğitimlerin verildiğini ve testlerin gerçekleştirildiğini, bu hususlara ilişkin belgelerin de özlük dosyası içerisinde olduğunu, ayrıca çalıştığı süre boyunca periyoduk muayenelerinin gerçekleştirildiğini ve sağlık durumunun kontrol edildiğini, iş yerinde mevcut bulunan genel havalandırma ve aspirasyon ile de koruma sağlandığını, müvekkilinin davacı işçinin dava konusu hastalığından dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının iddia ettiği pnömokonyoz hastalığının ortalama 20- 25 yıl boyunca maruz kalınma ile oluştuğunu, davacının ise yer altı çalışmasının 11 yıl olduğunu, kişinin bağışıklık sistemi, genel sağlık durumu, yaşı, cinsiyeti, sigara içip içmemesinin de bu hastalığın oluşum hızını...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2014/277-2015/645 Dava, aksi Kurum işlemlerinin iptali ile 02.07.2011 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir....
Maddesinin (c) fıkrası “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır. ” hükmüne amir olup, davacının aynı zamanda ölüm aylığı da aldığı belirgin bulunduğundan, ilgili yasa maddesinin infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Yönetmeliğe göre, meslek hastalığına sebep olan işten ayrılanılan tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreye yükümlülük süresi denir (Yönetmelik m. 4/n). Yükümlülük süresi her meslek hastalığına göre değişmektedir. Gerçekten yönetmeliğe ekli meslek hastalıkları listesine göre, yükümlülük süreleri iki gün ile on yıl arasında değişmektedir. Ancak, her hangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin iş yerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir (5510 sayılı Kanun m. 14/3, yönetmelik m. 17/2)....
Somut olayda davacının Meslek Hastalığı sonucu % 10,00 oranındaki sürekli iş göremezliği nedeniyle manevi tazminat davası açtığı ve Zonguldak 3.İş Mahkemesinin 04.10.1996 gün ve 1996/109E, 1996/112K sayılı kararı ile manevi tazminata karar verildiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesi yapılmakta olan dosyada ise davacının istemi % 2,30 oranındaki artan miktara yönelik olup, davacının meslek hastalığı nedeniyle sürekli işgöremezlik oranın % 12,30’a yükseldiğine ilişkin Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin 23.08.2007 tarihli raporlarına yapılan itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 26.12.2008 ve Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 04.01.2010 günlü kararları ile davacıda meslek hastalığının bulunmadığına karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda davacının meslek hastalığı sonucu % 11,20 oranındaki sürekli iş göremezliği nedeniyle manevi tazminat davası açtığı ve Zonguldak 2.İş Mahkemesinin 08.11.1996 gün ve 774-1332 sayılı kararı ile manevi tazminata karar verildiği, 11,20 oranındaki belirlemenin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından yapıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Temyiz incelemesi yapılmakta olan dosyada ise davacının istemi % 1,90 oranındaki artan miktara yönelik olup, davacının meslek hastalığı nedeniyle sürekli işgöremezlik oranın % 13,10’a yükseldiğine ilişkin Zonguldak Uzun ... Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nin 04.09.2007 tarihli raporlarına yapılan itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 07.01.2009 ve Adli tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 31.08.2009 günlü kararları ile davacıda meslek hastalığının bulunmadığına karar verildiği görülmektedir....
Müdürlüğü vekili; davacı Kurumun tespit etmiş olduğu meslek hastalığı ile ilgili maluliyeti kabul etmediklerini, meslek hastalığının oluşmasında müvekkilinin kusurunun ve tedbirsizliğinin bulunmadığını, sigortalının müvekkil iş yerinden sağlam olarak ayrıldığını ve başka iş yerlerinde de çalışmaya devam ettiğini, işten ayrıldıktan sonra oluşan meslek hastalığına dair müvekkilini sorumlu tutmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; meslek hastalığının oluşumunda %100 oranında kaçınılmazlık tespit edildiği, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı, uygulanan teknoloji ile yapılan işin yer altı koşullarının tozlu ortamı nedeniyle meslek hastalığı yapacak nitelikte olduğu ve davalı işverene ait ocaklarda havalandırma bulunup sulu sisteme de geçildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur....
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden, tarafların meslek hastalığının ortaya çıkmasında kaçınılmazlık olgusunun varlığına ilişkin beyanları yeterli görülmek suretiyle bilirkişi yerine geçilerek sorunun çözümlediği açık-seçiktir. Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanununun 77....
Mahkemece meslek hastalığının kaçınılmazlık nedenine bağlı olarak ortaya çıktığından bahisle davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tespit edileceği yönü tartışmasızdır....