Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesinin 07.09.2001 tarihli raporuna göre davacıda Siderozis meslek hastalığı olduğunun ve maluliyet oranının %10 olarak tespit edilmesi üzerine SGK tarafından %10 maluliyet üzerinden davacıya gelir bağlandığı, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada ise, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 13/11/2013 tarihli raporda davacının maluliyetinin fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği belirtilirken, aynı kuruldan alınan 01/12/2014 tarihli raporda meslek hastalığı tespit edilmediğinin belirtildiği, Adli Tıp Genel Kurulundan alınan 13/08/2015 tarihli raporda ise davacıda pnömokonyoz meslek hastalığı tespit edilmediği, maluliyet tayinine mahal olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Dosya kapsamından, davacının temyiz incelemesine konu eldeki davayı açarak daha önceden meslek hastalığı kaynaklı olarak tespit edilen %26,00 oranındaki maluliyeti nedeniyle...5. İş Mahkemesi'nin 1986/334 Esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini, o dosyada davalının %80 oranında kusurlu olduğunu, meslek hastalığının meydana gelişinde %20 oranında da kaçınılmazlığın bulunduğunu, bu nedenle kendileri lehine maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davacının meslek hastalığı maluliyetinin zamanla artarak %58,00'e yükseldiğini ileri sürerek %32,00 fark maluliyet için ıslahla birlikte 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL de manevi tazminat isteminde bulunduğu, davacının aynı davalı ile SGK aleyhine açtığı maluliyet oranı tespit davasında ise davacının sürekli işgöremezlik oranının %32,20 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır....
Sonuç olarak; sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremez durumuna düşmüşse açacağı maddi tazminat davası ile bedensel zararının giderilmesini isteyebilecektir. Somut olayda, dava konusu iş kazaı nedeniyle davacıda % 5,3 oranında sürekli işgöremezlik oranı tespit edilmesine ve davacının bu işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat talep etmiş olmasına rağmen herhangi somut bir gerekçeye dayandırılmadan ve sadece gerekçede belirtilerek maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiğinin belirtilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş; davacıda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer delilller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Bu nedenle söz konusu gelir, işverenin genel hükümlere göre sorumlu olduğu " tazminat " kavramı içinde yer alır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan tazminat davaları nitelikçe sigortaca karşılanmayan zararın giderilmesi istemini amaçlamaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında zarar hesabının Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan artışlar nazara alınarak hesaplanan tüm peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle yapılması gerektiğinin kabulü gerekir....
Somut olayda meslek hastalığı olduğu iddia olunan hastalığın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği ve dolayısı ile kurum içi prosedürler izlenerek meslek hastalığı ve sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti yapılmadığı anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönü ile usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, meslek hastalığı nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu tür davalarda sigortalıda oluşan iş göremezlik oranının tazminat miktarını doğrudan etkileyeceği açıktır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir....
Davalı Vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının meslek hastalığı sonucunda maddi ve manevi zararının meydana geldiğini, bu nedenle 25.374,66 TL maddi tazminat ile 20.000,00 Tl manevi tazminatın maluliyet tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davlıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"işverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ıncı maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26 nci, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile ... sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir." hükmü yer almaktadır....
Dava, iş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir, ve sigortalı için yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin davalı işverenden 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uarınca tahsili istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....
Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri, 5) (Ek: 17/4/2008- 5754/34 md.) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği geliri, bağlanır. c) (Değişik: 17/4/2008- 5754/34 md.)Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır....