WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen raporlara itibar edilerek, anılan raporlarda davacıda meslek hastalığı tespit edilemediğinin belirtildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlık hakkında karar verilene kadar dosyaya davacının Kuruma meslek hastalığı yönünde bir başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvurusu var ise Kurum tarafından bu meslek hastalığı iddiası doğrultusunda sürekli iş göremezlik oranı tespiti yapılıp yapılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi/belgenin celp edilmediği, Dairemizin 13.09.2022 tarih, 2021/5958 Esas, 2022/10436 Karar sayılı geri çevirme kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacının hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve sürekli iş göremezlik oranının tespiti yönünde herhangi bir başvuruda bulunup bulunmadığının, başvurmuş ise Kurumun davacının hastalığının meslek hastalığı olduğu yönünde bir karar verip vermediğinin, meslek hastalığı olduğu yönünde bir...

    M. de öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davalarında esas alınacak zamanaşımı Borçlar Kanununun 60....

    : İşbu dava meslek hastalığı nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir....

    Halin böyle olmasına göre davacı sigortalının meslek hastalığına dayanan maluliyet oranları arasında çelişki olduğu açıktır. Oysa ki hükmolunacak manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle işçide oluşan sürekli iş göremezlik oranının 5510 sayılı yasadaki düzenlemeye uygun olarak hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gereklidir. Bunun yanında 6100 Sayılı H.M.K.'nın 26.maddesi kapsamında mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler. İnceleme konusu davada ise yukarıda belirtilen bu usul hükmünün ihlal edildiği açıkça bellidir. Zira davacı sigortalının talebi %26 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle kendisine uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesidir. Mahkeme ise manevi tazminatın takdirinde davacının bu talebini aşar şekilde oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği değerlendirmesi ile neticeye varmıştır. Bu durum ise açıkça H.M.K.'...

      İhtisas Kurulunun 02.04.2018 / 6265 Karar numaralı raporunda davacının hastalığının meslek hastalığı olduğu, maluliyet gerektirecek bir hal olmadığı, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu'nun 23.07.2020 / 1392 Karar numaralı raporunda davacının hastalığının meslek hastalığı niteliğinde olduğu, E cetveline göre 19,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybının olduğu belirtilmiştir....

        Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının meslek hastalığı sonucu oluşan %13,2 oranında sürekli iş göremez duruma gelmesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin aynen kabulüne karar verilmiştir....

          İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi İnceleme konusu karar, meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle sigortalının ölmesi durumunda ise sigortalının hak sahibi eş, çocuk, ana ve babasına iş kazası ve meslek hastalığı ölüm geliri bağlanmakta, cenaze ödeneği verilmekte, gelir bağlanan hak sahibi kızın evlenmesi durumunda evlenme ödeneği verilmektedir. 5510 sayılı Kanunun 21/4 maddesi hükmüne göre ise, İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın, uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğuna ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun 39. maddesi ise “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine,...

                UYAP Entegrasyonu