HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. TBK 53/3 maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir....
Dava konusu kazanın, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden önce gerçekleştiği, Yargıtay HGK 2020/17-111 Esas 2020/422 Karar sayılı ilamında aracı kullanan işletenin tam kusuruyla meydana gelen kazada, işletenin ölümü nedeniyle talep edilen destek zararının, ölenin değil, üçüncü kişi durumundaki destek tazminatı isteklilerinin zararı olduğu, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden, destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmekle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Meslek hastalığı sonucu maluliyet nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, olayın oluş şekli, müterafik kusur oranları, husule gelen elem ve ızdırabın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları esas alınır. Meslek hastalığı sonucu maluliyet nedeniyle açılan maddi tazminat davasında da müterrafik kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı gibi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir....
Gerekçeleri itibari ile somut olaya uygun ve denetime açık olduğu için hükme esas alınan bu rapora göre, yapılan hesaplamalar neticesinde 03.10.2016 tarihinde gerçekleşen kazada hayatını kaybeden ... için babanın destekten yoksunluk tazminat istemine yönelik açılan davada yapılan hesaplamalar doğrultusunda; davalı şirkete sigortalı ... plakalı araç açısından 11.816.81 TL, yine davalı şirkete sigortalı ... plakalı araç açısından 27.572,56 TL destekten yoksunluk tazminat miktarının hesaplanmış olduğu belirlenmiştir. Davacı davayı belirsiz alacak davası olarak açmış, bilirkişi raporu ile zarar miktarı belirlendikten sonra dava dilekçesinde istenilen ile bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarları arasındaki fark için bedel artırım dilekçesi vermiş ve eksik harç tamamlanmıştır....
Destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde ölenin davranışının müterafik kusur teşkil edip etmeyeceği, destekten yoksun kalanlara desteğin kusurunun yansıyıp yansımayacağı hususunda ... uygulamasına gelince; ... 4. Hukuk Dairesi, desteğin kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği görüşünü sürdürmektedir (4 HD 2010/110825 E 2012/665 K sayı 23.1.2012 günlü karar). ... 11.Hukuk Dairesi 2007 yılına kadar bir kısım kararlarında ölüm ile sonuçlanan trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı nedeni ile ...'...
nın davalı işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını ve bunun sonucunda 02.04.2018 tarihinde vefat ettiğini, davacının murisinin meslek hastalığı sonucu ölümü sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00 TL maddi tazminatın ölüm tarihi olan 02.04.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının murisinin ölümünün başka işyerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğmuş olduğunu, müteveffanın başka yer çalışmalarının da bulunduğunu, ölümün meslek hastalığı sonucu meydana gelmediğini belirterek; haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. III....
İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
ın vefat ettiğini, destekten yoksunluk nedeniyle ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında davalı aleyhine tazminat davası açıldığını, 20/10/2014 tarihli bilirkişi raporu ile davacılardan Resul için 14.476,87 TL, Erdem için 28.238,47 TL, davacı ... için 40.828,75 TL maddi tazminat hesaplandığını, bu rapora istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davanın ıslah edildiğini ancak 20/03/2015 tarihli ek bilirkişi raporunda davacı ... için 17.115,55 TL, Erdem için 33.117,31 TL ve davacı ... için 45.221,27 TL maddi tazminat hesaplandığını, mahkemenin 2105/741 sayılı kararı ile 20/10/2014 tarihli bilirkişi raporu üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması nedeniyle bakiye alacakları için......
Davacıların, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla kusurlu desteğin kusurunun destekten yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı Güvence Hesabının işletenin üçüncü kişilere verdiği bedensel zararları teminat altına almasına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalının zarardan sorumlu olduğu ve davacıların davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği kabul edilmelidir....
Şu hale göre; sürücü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar, yasal düzenleme ile teminat dışı bırakılmamış olmakla, desteğinin kusurunun olması davacının hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilmeyip, destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan (geçerli bir ZMSS poliçesi bulunmaması halinde ise Güvence Hesabından) talep edilmesi olanaklıdır. Davacının, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün kusurunun destekten yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine; aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalı ......