ın (21) yıllık destekten yoksunluk maddi zararının 147.979,20 TL, ...'ın (27) yıllık destekten yoksunluk maddi zararının 47.894,06 TL, ...'ın (29) yıllık maluliyet nedeniyle maddi zararının 195.653,23 TL olduğunun tespit edildiğini, İstanbul 9....
Yoksunluk zararının ----- olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının --- oranında karşılandığı, - Davacı paydaş kız çocuk ----- hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının ----olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının ----- oranında karşılandığı, 2.Emsal Ücrete Göre - Davacı paydaş eş --- hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının ------- olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının --- oranında karşılandığı, - Davacı paydaş kız çocuk ---- hesaplanan Destekten Yoksunluk zararının------olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %1,99 oranında karşılandığı, i) Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde; 1.Emsal Ücrete Göre - Davacı paydaş eş ----- hesaplanan zararının---- olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde Bakiye Destekten Yoksunluk zarının ----- olduğu, bu tutarın ---- kısmının yapılan ödeme tenzil edildikten sonra kalan bakiye teminat Limiti dâhilinde olduğu, - Davacı paydaş kız çocuk ---- hesaplanan zararının---- olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek...
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davanın, davacı murisi yer altı maden işçisi eşinin, davalı kuruma ait işlettiği yer altı maden ocaklarında ağır şartlarda, gerekli koruyucu ve önleyici tedbirler aldırılmadan, iş güvenliği kurallarına aykırı davranılarak silis ve kömür tozlu ortamda çalıştırılması sonucu meslek hastalığına süreç içinde ve sağlığında yakalanması, sakat ve malul kalması sonucunda da bu hastalığı nedeniyle ölmesi üzerine, davacının ölen eşinin maddi desteğinden yoksun kalması, davalı işveren kurumun bu meslek hastalığının oluşumunda kusurlu bulunması nedeniyle açılan tazminat davası olduğunu, -İlk derece mahkemesince davacı murisi işçinin ölümünün meslek hastalığı sonucunda olmadığına dair ATK 1....
Mahkemece, davanın kabulüne, davacı eş ... için 3.000,00 TL, davacı çocuklar ..., ..., ..., ..., ..., ... için 1.000,00 TL'nin 12/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dava trafik kazası nedeniyle maddi(destekten yoksunluk zararı) tazminat istemine ilişkindir. Davacılar olan eş ... ve çocuklar, destek ...'in vefatına sebebiyet veren aracın zorunlu trafik sigortası bulunmadığından Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Davadan önce 04.06.2009 tarihinde, davacı eş tarafından (kendisine asaleten çocuklarına velayeten) imzalanan, noter onaylı “Feragat ve İbraname” başlıklı belgede; kaza sonucu muris ...'in vefat ettiği, lehe doğmuş veya doğacak olan maddi, manevi, destekten yoksunluk, cenaze ve her türlü masrafların tamamına karşılık olmak üzere ibra edilen sürücü ...'...
, her alanda yasal mevzuatın gerektirdiği her türlü önlem alındığını uyarıcı levhalar takıldığını meslek hastalığı ile bir ilgili iş yapılmadığını haksız ve mesnetsiz olarak açılmış davanın reddini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir ....
Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır. 6098 sayılı Yasası’nın 54 ve 55. maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak, sigortalı sürekli iş göremez duruma gelmişse bedensel zarar hesabı, sigortalı ölmüş ise hak sahipleri için destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmalıdır....
Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine, karar verilmiş,İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma zararının hesabında desteklik sürelerinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda kaza 20.08.2012 tarihinde meydana gelmiştir....
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla araç sürücüsünün kusurunun, araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduklarına göre, davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği kabul edilmeli taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E - 2018/6 sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK'dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E - 2018/6 sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK'dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır....