Kurum sigortalısının davalıya ait yer altı maden iş yerinde 1981 yılında çalışmaya başladığı, 2003 yılında işten ayrıldığı, 17.11.2017 tarihli sağlık kurulu raporu ile pnümokonyoz meslek hastalığı nedeniyle artma kaydıyla %12,3 maluliyet oluştuğu, emsal Yargıtay kararlarına göre somut olayda 32 yıl formülüne göre kaçınılmazlık oranının ve kusur oranının belirlendiği, kusur raporunun denetiminde 32 yıl formülüne göre usul ve yasaya uygun olduğu, hükme esas alınabileceği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. (YARGITAY 10.H.D 2015/22202 E. 2017/8293 K. Meslek hastalığı, 506 sayılı Kanunun 11. maddesinde açıkça ifade edildiği gibi; işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davalı işyerindeki çalışmalarına bağlı olarak meslek hastalığı olduğunun ve maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı işyerindeki çalışmalarından dolayı 31.07.2013 tarihinden itibaren emekli olduğu, emekli olmadan önce davalı işyerinde "asbest" kullanımı nedeniyle meslek hastalığına yakalandığını belirterek 21.04.2003 tarihinde davalı Kurumdan maluliyet aylığı talebinde bulunduğu, Kurum tarafından 19....
Meslek hastalığı sigortasından yararlanabilmenin ilk şartı hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halinin ortaya çıktığı kişinin 5510 sayılı Kanun ile düzenlenen İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası kapsamında sigortalı olmasıdır. Meslek hastalığının varlığı için aranacak diğer bir şart, hastalığın ya da bedensel veya ruhsal engellilik hâlinin yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması, diğer bir ifadeyle uygun illiyet bağının bulunmasıdır. Eğer işçinin çalıştığı işte çalışmaması hâlinde hastalığa yakalanmayacağı söylenebiliyorsa bu durumda meslek hastalığı ile yürütülen iş arasında uygun illiyet bağının bulunduğu kabul edilmelidir. Aranacak bir başka şart ise meslek hastalığının belirli bir zaman dilimi içerisinde oluşmasıdır. 5510 sayılı Kanun’un meslek hastalığı tanımında da belirtildiği üzere meslek hastalığı tekrarlanan bir sebeple ortaya çıkmalıdır....
"İçtihat Metni" Davacı, maluliyet oranının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının meslek hastalığı sebebi ile meslekte kazanma gücü kayıp oranının belirlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı işyerinde çalışırken %26,2 oranında malul olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Yusuf Boyacı'nın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının %13 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 2002 tarihindeki maluliyet oranının %6,07 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın %2,88 kusurlu olduğu ve sigortalının 16/02/1957 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının %60 ın altında olması ve 2002 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde...
Hukuk Dairesi Dava, davacının meslek hastalığı bulunduğunun, bu hastalık sebebiyle maluliyet oranının tespiti ile ölümünün arasındaki illiyet bağının tespiti istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum ve dahili davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum ve dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
ın geçirmiş olduğu meslek hastalığı nedeni ile maluliyet oranının %16 olarak tespitine dair karar verilmiş ise de, meslekte kazanma gücü kayıp oranının başlangıcının da belirtilmesi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Diğer taraftan işbu davada, meslekte kazanma gücü kayıp oranının tespiti yerine, maluliyet kelimesinin kullanılması, söz konusu kavramların ve tespit kriterlerinin farklı olması nedeniyle isabetsiz bulunmuştur. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işçinin işten ayrıldığı tarihteki maluliyet oranı olarak %5,59 üzerinden kusur tespiti ile hesaplama yapıldığını; 18.07.2017 tarih, 004262 sayılı Kocatepe SGM Sağlık Kurulu Kararı’nda sigortalının maluliyet oranının %12,3 olarak belirtildiğini hesaplamanın bu oranlamalar dikkate alınarak yapılması gerektiğini; kusur tespiti ve hesaplama olarak iki ayrı uzmanlık gerektiren her iki alan için aynı ve tek bir bilirkişinin kusur tespiti ve hesaplama yapmasının hatalı olduğunu; raporda kaçınılmazlık oranının %100 tespit edilerek davalı işverene %0 kusur atfedilmesinin sigortalı işçinin yakalandığı meslek hastalığı olgusu ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işverene hiçbir kusur atfedilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 15/03/2019 tarihli rapora karşı itiraz ettiklerini yeniden rapor aldırılması talep ettiklerini ve varsa SGK’dan ilgili müfettişlik raporunun celbi taleplerinin de yerine getirilmediğini...
Uyuşmazlık, davacı sigortalının maluliyet oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı tarafından sigortalının maluliyetin tespiti ile ilgili bir işlem yapılmamıştır. Mahkemece T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’nin 03.10.2006 tarihinde düzenlenen ve davacının özür durumuna göre % 64 çalışma gücü kaybı oranına uğradığına ilişkin raporu esas alınarak davacı sigortalıya manevi tazminat takdir edilmiştir Maluliyet oranının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir....
K A R A R Dava, davacının maluliyet oranının Devlet Hastanesinin 22.06.2011 tarih ve 24874 nolu sağlık kurulu raporuna istinaden % 84 olarak tespiti ile davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ve aylıkların faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının beden çalışma gücünün en az % 60 ını kaybetmiş olduğu, maluliyet aylığı almaya hak kazandığı, maluliyetin başlangıç tarihinin 02.04.1997 tarihi olduğunun tespitine, karar verilmiştir....