ın destekten yoksunluk zararının 23.359 TL, davacı baba ..........'ın destekten yoksunluk zararının 9.610 TL olduğu, denetime elverişli bilirkişi raporundan anlaşılmış olup her bir davacı için belirlenen miktardaki tazminatın ayrı ayrı kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davanın kabulüne ilişkin aşağadaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalıya ait ......... plakalı aracın 12/03/2015 ve 12/03/2016 tarihleri arasında davalı ........ Sigorta Şirketi tarafından sigortalandığı, 11/07/2016 tarihinde gerçekleşen kazayı kapsayan poliçesi bulunmadığı anlaşıldığından, davalı ........ Şirketi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
AŞ’ye İMSS ve ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, davacılar desteği ... idaresindeki motosiklete çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etmiştir. 1-Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve gelirinin tespit edilmesi gerekir. Müteveffanın gelirinin ispat edilememesi halinde hiç kimsenin asgari ücretin altında gelir elde etmeyeceği kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır....
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 2007 yılına kadar bir kısım kararlarında ölüm ile sonuçlanan trafik kazalarında destekten yoksun kalma tazminatı nedeni ile başvurulması halinde tazminat miktarı tesbit edilirken zarar görenin müterafik kusuru oranında indirim yapılması gerektiği içtihat edilmişken bu tarihten sonraki bir kısım kararlarda davacıların 3.kişi olmaları nedeniyle miras hukukundan bağımsız olan destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinde desteğin kusurunun tazminattan indirim neden olmaması ilkesi benimsenmiş, daha sonra 2008 ve 2009 yılında verilen kararlarda yine destekten yoksun kalma tazminatlarında mülga BK 44/1 maddesinin uygulanması gereğine değinilmiş, Dairenin bu yöndeki uygulaması iş bölümü nedeni ile bu nitelikteki davalarda görevinin sona erdiği 2009 yılına kadar devam etmiştir....
ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 72.161,02-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %31,34 oranında karşılandığı, davalılarda ... Hesabı'nın %25 kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş ...'ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 18.040,26-T1L olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %125,35 oranında aşarak karşılandığı, davalılardan ... Sigorta A.Ş. tarafından yapıları ödeme olmadığı, Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde; davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş ...'ın hesaplanan zararının 181.831,13-TL, davalılarda ... Hesabı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde bakiye destekten yoksunluk zararının 144.971,94-TL olduğu, yapılan ödeme ile ödeme tarihi itibariyle ... Hesabı açısından %25 kusur oranı dikkate alındığında ......
ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 72.161,02-TL olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %31,34 oranında karşılandığı, davalılarda ... Hesabı'nın %25 kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş ...'ın hesaplanan destekten yoksunluk zararının 18.040,26-T1L olduğu, yapılan ödeme ile davacının zararının %125,35 oranında aşarak karşılandığı, davalılardan ... Sigorta A.Ş. tarafından yapıları ödeme olmadığı, Rapor/Hesap Tarihine Göre Değerlendirildiğinde; davalıların %100 toplam kusuru üzerinden yapılan hesaplamada davacı paydaş eş ...'ın hesaplanan zararının 181.831,13-TL, davalılarda ... Hesabı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde bakiye destekten yoksunluk zararının 144.971,94-TL olduğu, yapılan ödeme ile ödeme tarihi itibariyle ... Hesabı açısından %25 kusur oranı dikkate alındığında ......
Şu hale göre, sürücü murisin ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, bu zarar gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez. Ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır. Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan ....kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı iddiasıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği kabul edilmiştir....
Gerçek zarar hesabının, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılması kaçınılmazdır. 6098 sayılı Yasası’nın 54 ve 55. maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak, sigortalı sürekli iş göremez duruma gelmişse bedensel zarar hesabı, sigortalı ölmüş ise hak sahipleri için destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmalıdır....
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemiş iken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedileceği öngörülmüş; aynı Yasa’nın 21/4. maddesinde, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalığın, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmesi halinde, sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilerek Kurumca tahsil edileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece, davacı tarafın kendi kusuruyla meydana getirdiği kaza sonrasında kaybettiği murisleri için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 2014/17669 esas, 2017/919 karar sayılı bozma ilamında;Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar...
Şu hale göre; sürücü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar, teminat dışı bırakılmamış olmakla, desteğinin kusurunun olması davacının hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilmeyip, destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır. O halde, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün kusurunun destekten yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalının zarardan sorumlu olduğu ve davacının davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceği kabul edilmelidir....