İlk derece mahkemesince, davacının 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine, dair karar verilmiştir....
Buna göre somut olayda; davacı tarafça meskeniyet iddiası ve aile konutu şerhli olması nedeni ile taşınmaz üzerinde konulan haczin kaldırılması talep edilmiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karardan haczin kaldırılıp kaldırılmadığı, davaya konu taşınmazın belli bedelden aşağı olmamak üzere satılmasına karar verilip verilmediği anlaşılmamaktadır. Bu durumda, hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde kurulduğundan ve HMK'nın 297/e maddesine uygun olduğundan bahsedilemez. Bu durumda; yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK'nın 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....
İcra Dairesi'ne ait 2017/2939 esas sayılı dosyasında aleyhine başlatılan icra takibinde 103 davet kağıdı tebliğinin yapıldığını, tebligat yapmakla görevli memurun adrese geldiği saatte ormanda işte olduğunu, bu nedenle boşanma davası sonucunda velayeti annesinde olan 2007 doğumlu 13 yaşındaki kızına tebligat yapıldığını, söz konusu davet kağıdının geldiğini 21/01/2021 tarihinde tarafına tebliğ edilen Emet Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/420 esas sayılı dosyasından gönderilen tebligat içerisinde ortaklığın giderilmesi dava dilekçesi ekinden öğrendiğini, söz konusu tebligatın usulsuz olduğunu, davalı tarafın haline münasip tek konutuna haciz şerhi işlettiğini, muris babasından kalan Aydıncık köyünde bulunan tek evinin (hisse üzerindeki) haczin kaldırılması için işbu davanın açıldığını beyanla davanın kabulüne, söz konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına ve satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğundan; davacı borçlu T1 yönünden şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. b-)T2 yönünden; Her ne kadar davacı borçlu T2 davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş ise de; davacının icra dosyasında borçlu sıfatının bulunmadığı, davacının, borçlunun eşi olmasının ve taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasının meskeniyet şikayetinde bulunmasını mümkün kılmayacağı anlaşıldığından; davacı T2 yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerine konulan haczin 24/01/2019 tarihinde Hatay İcra Dairesinin 2019/3408 esas sayılı dosyasındaki talebi üzerine konulduğu dava dilekçesinde haczedilen taşınmaz üzerinde konulan haczin kaldırılması ile meskeniyet iddiasında bulunulduğu anlaşılarak Taşınmaz üzerindeki haciz işleminin bizzat Hatay İcra Dairesi tarafından yapıldığı anlaşılmakla sonuç olarak 2004 sayılı İİK'nun 79.maddesi delaletiyle HMK'nun 20.maddesi uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine,kararın kesinleşmesini takip eden iki hafta içinde istemde bulunulması halinde dosyanın yetkili Hatay İcra(Asliye) Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu durumda ipoteğin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının meskeniyet iddiasına dayalı 06/02/2019 tarihli haczedilmezlik şikayetinden önce verildiği, söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğu ve eşin rızasının alınmadığı gerekçesiyle kaldırılmış olduğundan anılan ipotek, kurulduğu andan itibaren geçersiz olup, meskeniyet şikayetine engel değildir. O halde, mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Dava konusu Torbalı İcra Müdürlüğünün 2019/729 Esas sayılı takip dosyası davacı borçlular T1 ve T2 aleyhine başlatılmış olup, davacı T3 icra takibinde borçlu sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, davacı T3 yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Anılan yasal düzenlemeye dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı adına olan taşınmaz üzerindeki haczin İİK.nın 82/12 maddesi uyarınca haline münasip ev olup olmadığının tespitine ilişkin meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2015/13668 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş tarafından Ahmet Galip Salman, T1, Salman Beton Yapı Mal...Ltd.Şti aleyhine icra takibi başlatıldığı, dosyadaki alacağın T2 A.Ş tarafından temlik alındığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça, adına kayıtlı olan Mersin ili, Yenişehir İlçesi, Çiftlik Mahallesi, 5412 ada, 14 parselde kayıtlı 1. Kat, 1 sayılı taşınmazın İİK.nın 82/12 maddesi uyarınca haline münasip ev olduğu ve haczin kaldırılması talep edilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Dörtyol İcra Dairesinin 2016/205 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Hüseyin Çanak ile T1 hakkında 08/01/2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 40.200,55 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Dörtyol İcra Dairesinin 2017/2707 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 10/05/2017 tarihinde genel haciz yoluyla 53.270,52 TL'nin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı dava dilekçesinde Dörtyol İcra Dairesinin 2016/205 ve 2017/207 esas sayılı dosyalarından konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece sadece 2016/205 esas sayılı dosya hakkında karar verildiği, davaya konu diğer 2017/207 esas sayılı dosyadan konulan haczin kaldırılması hakkında olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....