Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2-Meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza ilk haczin 23.02.2015 tarihinde konulduğu, daha sonra 17.02.2016 tarihinde yeniden haciz konulduğu, borçlunun İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. O halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2018 NUMARASI : 2018/26 ESAS - 2018/724 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Ankara 6 İcra Müdürlüğünün 2017/20163 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkiline ait taşınmazın İİK 82/12 maddesine aykırı olarak haczedildiğini belirterek meskeniyet iddiasında bulunmuştur. Davalı vekili; cevap dilekçesinde davanın yersiz açıldığını belirterek reddini istemiştir....
Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup, söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da, söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine dair karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/562 E., 2016/322 K. sayılı dosyasında meskeniyet iddiası ile açılmış olan davanın kabul edildiğini ve Yargıtayda onandığını, hacizden kıymet takdiri raporu ile haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını süresinde ileri sürdüğünü, kardeşi Tolga Çiçek tarafından aynı davalıya karşı ve aynı icra dosyasına ilişkin meskeniyet iddiası ile açılan dava ile bu davanın birleştirilmesini talep ettiğini beyanla taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, meskeniyet iddiasını da kabul etmediklerini beyanla şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlunun haline münasip..." şeklinde bir düzenleme yer almakta olup söz konusu yasal düzenleme nedeniyle müvekkilinin evinin haczedilmesinin kanuna açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava, İİK 103'de belirlenen borçluya tebliğinden itibaren 3 günlük süreden sonra açılmış olduğundan öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı gereği taşınmazın ipotek edilmesi durumunda borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçtiğinin kabul edildiğini, yine borçlu meskeniyet iddiası sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunmuşsa da söz konusu taşınmazlarda kendisinin ikamet etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlunun, meskeniyet iddiası ile haczedilemeyeceğini ileri sürerek taşınmazındaki haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayet konusu aynı taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetine ilişkin olarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2010 tarih ve 2010/ 414 E., 2010/ 863 K. sayılı ilamı ile davanın süre yönünden reddine karar verildiği ve ilamın kesinleştiği, aynı konuda verilen bu ilamın kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi ile şikayetinin kesin hüküm sebebiyle reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir. O halde dava tarihi itibarı ile meskeniyet şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup açılan dava süresinden sonradır. Nitekim mahkemece de aynı gerekçeler ile davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıdaki açıklama çerçevesinde istinaf istemine konu kararın yerinde olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Aydın 1....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, kıymet takdirine itiraz yönünden dosya tefrik edilmiş, meskeniyet iddiasına yönelik yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilerek şikayetin süresinde olmadığından reddine, karar verilmiştir. Davacılar istinaf başvuru dilekçesinde özetle hukuki bilgilerinin bulunmadığını, kanunda belirtilen sürelerden haberlerinin olmadığını, bu nedenle davayı süresinde açtıklarını düşündüklerini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. Meskeniyet iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....
Bu durumda, borçlu sadece bir taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunduğu halde, mahkemece borçlunun daha önce farklı taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulunduğu kabul edilerek, meskeniyet iddiası dinlenmeden sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....