"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe başlandığı, borçlunun meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Meskeniyet nedenine dayalı haczin kaldırılması istemi, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu şikayet ancak haciz yolu ile yapılan takiplerde söz konusu olabilir. Somut olayda ise takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapıldığına ve haciz safhası bulunmadığına göre, haczedilmezlik şikayetinin yasal dayanağı yoktur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2019/37 ESAS - 2022/634 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet ve Maişet Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti niteliğindedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece, taşınmazın borçlunun haline münasip ev olduğu gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
İcra hukuk mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, İİK'nın 82/3 maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu unsurları içeren meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması da zorunlu değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2017/405 ESAS - 2019/102 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; haline münasip evinin haczedildiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını belirterek, İİK mad. 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Dava konusu taşınmaza, takip dosyalarından 01/03/2022 ve 02/03/2022 tarihlerinde haciz konulmuş, davacıya 103 davetiyesi 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde tebliğ edilmiştir. Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısıyla, borçlu tarafça 10/03/2022- 15/03/2022 tarihlerinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (28/03/2022 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Davalı vekili; taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin devam edip etmediğinin ve hangi miktar ve kredi için tesis edildiğinin sorulmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinafı üzerine Dairemizin 2019/777 esas, 2019/2361 karar ve 10.12.2019 tarihli kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- a(3) maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince kaldırma kararımız doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada, meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine, yetkili ve görevli Mahkemenin İzmir İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna, HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesi, kanun yoluna başvurulması ve başvurunun reddi halinde ret kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın yetkili ve görevli İzmir İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, iş bu kararın 07.07.2020 tarihinde...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının annesine ait ev için meskeniyet iddiasının mevcut olduğu, davacının adresinin meskeniyet şikayetine konu olan taşınmaz olmadığı, şikayetçinin ayrı bir konutta ikamet ettiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının yalnız borçluya ait olduğu, borçlunun kişiliğine bağlı bir hakkın kimse tarafından kullanılamayacağı (Y. 12. H.D. 09.05.2016 tarih, 2016/7766 Esas ve 2016/13560 Karar sayılı ilamı), kişinin takip borçlusu olsa dahi taşınmazın maliki olmaması sebebi ile meskeniyet şikayetinde bulunamayacağının açık olduğu (AYM 12.12.2019 tarih, BN. 2016/10454 [GK]), davacının meskeninin Dörtyol ilçesi olduğu hususunu duruşmada ikrar ettiği, annesi adına bu şikayeti gerçekleştirdiği hususları değerlendirilerek, davacının iş bu şikayet hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğundan şikayetin reddine" karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde yapılmadığını, borcun ödenmemesi üzerine taşınmaza haciz konulmasına borçlunun sebebiyet verdiğini savunarak davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme; alacaklı T2 vekili tarafından borçlu Zeki Demir aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, şikayetçinin haczedilen taşınmazın aile konutu olduğunu ve bu konuda şerh konulduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, meskeniyet şikayetlerinin 7 günlük şikayet süresine tabi olduğu, tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza alacaklı haczinin 10.12.2020 tarihinde konulduğu, 01.03.2021 tarihinde şikayetçi Havva Demir'in talebi ile aile konutu şerhi işlendiği, şikayetçinin 01.03.2021 tarihi itibariyle hacizden haberdar olduğu, 7 günlük süre içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı gerekçesiyle şikayetçinin meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar vermiştir....