İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12. maddesinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı düzenlenmiş ve meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün olmadığı gerekçesiyle meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise, buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 953.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından şikayetçi ...'in eşi olan borçlu ...Ek hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takip sebebiyle aile konutu şerhi bulunan ... Mahallesi, 13447 Ada, 17 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ile, kıymet takdirinin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığından yeniden kıymet takdiri talebinde bulunmuş, mahkemece kıymet takdirine itirazın reddi ile haczedilmezlik şikayeti hakkında ise aynı taşınmaza yönelik şikayetçinin ......
mahcuz konutun bir aile konutu olduğundan haczedilemeyeceğini, aile konutu olmakla mesken kapsamında müvekkilinin ailesinin haline münasip konutu olduğunu belirterek haczedilmezlik şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir hakkın yerine getirilmemesi ve kamu düzenine aykırılık gibi durumlarda şikayetin süreye bağlı olmadığını, davanın husumet yokluğundan ve süre yönünden reddine karar verilmesinin Anayasa Mahkemesi kararlarına usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmaz üzerine aile konutu şerhinin hacizden önce tapuya işlendiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir....
Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 200.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun kullandığı kredilere ilişkin ve kefalete ilişkin olarak davacının muvafakatnamesinin bulunduğunu, ihtarnamenin davacıya doğrudan tebliğ edildiğini, 14/07/2020 tarihinde taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhinin kötü niyetli olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece takip borçlusuna ait bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. (HGK. 30/04/2003, 2013/12- 313,2003/310) Tapu kaydında "Aile konutu şerhi" bulunmasının, taşınmazın cebri icra yolu ile satışına bir etkisi de bulunmamaktadır (12. HD., 20.02.2014, 2014/2006- 4816)....
Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise, buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 926.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır....
HD. 24/02/2017 gün ve 2016/29009- 2017/2627 ek. emsal ilamında belirtildiği üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından, haciz bulunmadığından haczedilmezlik (Meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı, Yargıtay HGK 13/12/2017 gün ve 2017/2- 2810 e, 2017/1721 k. emsal ilamında da belirtildiği üzere aile konutu şerhi iradi tasarruflara engel teşkil edip, cebri icra satışlarına engel teşkil etmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 İİK 'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet sebebiyle haczedilemezlik şikayetinde bulunması için aktif dava ehliyeti bulunduğunu, müvekkili T1 dosya borçlusu Adnan Yılmaz'ın kızı olduğunu, müvekkilinin haciz işleminden 12/07/2021 tarihinde öğrendiğini, müvekkilinin aile konutu olarak kullanılan meskeni ailesi ile birlikte kullandığını ve ikamet ettiğini, dava konusu taşınmazın satışı halinde Yılmaz ailesinin ikamet edebileceği herhangi bir konutu bulunmadığını, Anayasa Mahkemesince de yer verilen borçluyla beraber aile konutunda yaşayan diğer aile üyeleri de aile konutu üzerine konmuş olan hacizden doğrudan etkileneceğinden, meskeniyet sebebiyle İİK md. 82/12 gereğince haczedilemezlik şikayetinde bulunabileceklerini, ilgili taşınmazın haczi akabinde satışı söz konusu olur ise, müvekkili ve ailesinin telafisi mümkün olmayan zararlarla karşı karşıya geleceğini ve müvekkilinin Anayasa md. 20 ve 41'de korunan haklarının ihlal edilmiş...