DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİYLE HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin İstanbul 19 İcra Müdürlüğünün 2018/3168 E.sayılı dosyasında dosya borçlusu olan Fatma Öz'ün eşi olup, kayden hacizli bulunan taşınmazın müvekkilin aile konutu ve haline münasip evi olduğunu, aile konutu olarak kullanmakta olduğu taşınmaz kaydına dava dışı Dyo Boya.....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2022/746 ESAS- 2023/179 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİ İLE HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3.şahıs vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 16....
Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin aile olarak engelli çocuğu, annesi ve eşi ile ikamet ettiği aile konutu için, Ankara 3....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararlarına göre borçlunun eşinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmasına rağmen husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının mahkemece dikkate alınması gerektiğini, meskenin aile konutu sayılması için aile konutu şerhi bulunması gerekmediğini, meskenin şerh konulması ile aile konutu olmadığını, şerhin kurucu değil açıklayıcı mahiyette olduğunu, davacının 2015 yılından beri davaya konu taşınmazı aile konutu olarak fiilen kullandığını, davacıya hacizle ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığından davacının haczi 11/02/2022 tarihinde haricen öğrendiğini, taşınmaza aile konutu şerhi işlenmesinin hacizlerin öğrenilmesi sonucunu doğurmadığını, haczedilen taşınmazın aile bireylerinin ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılayacak hale münasip bir ev olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meskeniyet iddiasında bulunma hakkının sadece takip borçlularına tanınmış bir hak olduğunu, lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa bile icra takibinde taraf olmayan kişi tarafından meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasının yasal süresi için yapılmadığını, meskeniyet iddiasına konu taşınmazın hacizli yolu ile takipten değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip dosyasından satışa çıkarıldığını, taşınmazın ipotek edilmiş olması halinde, ipotek alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunulamayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olsa bile, davacının taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine ipotek kurulmasına dair açık izni ve rızası olduğunu, haczedilen meskenin aile konutu niteliğinde olması taşınmaza haczedilmezlik vasfını kazandırmayacağını, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerinde, müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacı tarafça açıkça izin ve rıza gösterilen...
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Mahkemece; aile konutu şerhi bulunan taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, anılan maddeye dayalı olarak tapuda lehine aile konutu şerhi verilen kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı (12.HD.2014/30622 esas 2014/29007), takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmadığı, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Anayasanın 153.maddesinin son fıkrasına göre Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesinin 2016/10454 başvuru numaralı, 12/12/2019 tarihli (Emine Göksel başvurusu) kararında borçlu dışında ayrıca borçlunun eşinin de meskeniyet şikayeti hakkının olduğu kabul edilmiştir....
O halde TMK 194 maddesinde yer alan aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olan işlemlerde geçerli olabilmesi gerekir. TMK 194 maddenin getirdiği sınırlama aile hayatını korumak amacıyla eşlerin ortak bir paydada buluşması amacını taşımaktadır. Bu kanun maddesinin rızai olmayan işlemler için yorumlanması kanunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/11/2022 gün, 2021/566 Esas- 2022/524 Karar ilamı ile, ".... aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmadığı" gerekçesiyle, "Açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının taşınmaz sahibinin eşi olduğunu ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazda birlikte yaşadıklarını, taşınmazın tapu kaydına haciz tarihinden önce aile konutu şerhi işlendiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun tartışmasız olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre meskeniyet şikayeti değerlendirilirken taşınmazın aynı zamanda aile konutu olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini, bireysel başvurular sonucu kanun hükmünün iptal edilemeyeceğini ancak bu kararlarda aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmedildiğini, bu kararlara rağmen haczedilmezlik şikayetini ileri sürebilme ehliyetini takibe taraf olanlarla sınırlayan yorumun Anayasa'ya aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın borçlunun ve ailesinin haline münasip aile konutu olup olmadığı incelenmeden karar verildiğini, mahkemenin Anayasa Mahkemesinin yorumlarının aksine dar yorumda bulunmasının davacının adil yargılanma hakkına ve aile...