HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1375 KARAR NO : 2022/83 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/669 ESAS, 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : MESKEN ÜZERİNDEKİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/669 Esas, 2021/182 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle ; İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2018/8582 esas sayılı dosyası kapsamında mesken olarak kullandığı taşınmaza haciz konulduğunu, aynı taşınmaza daha önce konulan haczin İzmir 1....
İcra Müdürlüğü' nün 2017/3356 E sayılı dosyasında kayıtlı bulunan takip dosyası üzerinden hakkında başlatılan icra takibi ile adına kayıtlı İzmir ili, Tire ilçesi, Derebaşı Mah, 11 parselde kayıtlı taşınmaza haciz uygulandığını, İİK'nun 106. ve 110. maddesi gereğince haczin düştüğünü, hacizden yeni haberdar olduğunu, taşınmazı mesken olarak kullandığını ve haczedilemeyeceğini belirterek mesken olarak kullandığı taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerine yeniden haciz konulduğunu, haczin düşmediğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının kabulü ile haline uygun mesken niteliğindeki dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ŞERHİN KALDIRILMASI Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kadastro mahkemesi kararı ile 58 nolu parselin Hazine adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki cinsi dükkan olan yapının ise davalıya ait bulunduğu yönünde şerh konulduğunu, davalının taşınmaz üzerinde bulunan yapıyı yıkarak mesken inşaatına başladığını, bu inşaatın 58 nolu parsel ile köye ait 55 nolu parsele ve 57 nolu parselin doğusundaki yola tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, davalının 57 ve 58 nolu parseller ile yola vaki müdahalesinin menine, yapının kal'ine ve beyanlar hanesindeki yapı yıkıldığından buna ait şerhin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, davanın tümden kabulü gerektiğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 09/12/2020 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 13/05/2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 17/02/2022 tarihinde tesis edildiği, tarafların da kabulünde olduğu üzere alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilen 17/02/2022 tarihi itibarı ile alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI Dava, haczin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı kanunun 110. maddesinde ise, "bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. "hükmü yer almaktadır. Borçlu tarafça süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunda geçerli ve devam eden bir haciz işlemi bulunup bulunmadığının icra mahkemesince resen incelenmesi zorunludur. Ortada geçerli ve mevcudiyetini koruyan bir haciz bulunmadığı takdirde şikayetin konusu da olmayacaktır. O halde mahkemece öncelikle şikayet tarihi olan 19/07/2011 tarihi itibariyle şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczin düşüp düşmediği yöntemince incelenerek, haczin düştüğünün tespiti halinde bu nedene dayalı olarak haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Haczin düşmediğinin tespiti halinde ise ; İİK.nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....
Buradaki “ev” den maksat yerel geleneklere göre mesken olarak kullanılmaya elverişli olarak kullanılmaya elverişli olan yerlerdir. Meskeniyet nedeni ile haczedilemezlik şikayeti mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabilir. Henüz mesken olarak kullanılabilir durumda bulunmayan taşınmaz, meskeniyet şikayetine konu edilemez. (Bkz. Aynı konuda Dairemizin 22.05.1996 Tarih ve 6810-6879 Sayılı içtihadı.) Hatta borçlu bu arsa üzerinde daha sonra ev yapmış olsa bile yine haczin kaldırılmasını isteyemez. Çünkü bir malın haczedilip haczedilemeyeceği haciz anındaki duruma göre belirlenir. Bu halde, borçlunun hacizden sonra üzerine bina yapmış olduğu arsa, üzerindeki bina ile birlikte satılır. Açıklanan ilke ve kurallar ışığında somut olaya bakıldığında, borçluya ait 3915 parsel sayılı taşınmaza 30.10.2006, 25.12.2006, 11.01.2011,04.02.2011 en son 04.04.2013 tarihinde haciz konmuş ve borçlu 24.06.2013 tarihinde şikayette bulunmuştur....
Kat 1 nolu bağımsız bölümündeki taşınmazın Mürüvvet sarı'nın oturduğu mesken niteliğindeki tek evi olduğunu, bu taşınmaz üzerindeki haczin İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca kaldırılması gerektiğini, İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Üçeylül mahallesi, Dutlukuyu mevkii, 457 ada, 1 parsel sayılı taşınmazına da haciz konulduğunu, T1'nın çiftçilik ile geçimini sağladığını, İlçe Tarım Müdürlüğü'nde kaydının bulunduğunu, kendisinin ve ailesinin geçimini bu taşınmaz vasıtasıyla sağladıklarını, bu taşınmaz üzerindeki haczin de İİK'nun 82/1- 4. maddesi uyarınca borçlunun ve ailesinin geçimi için zaruri tarım arazisi olması sebebiyle haczedilemeyeceğini, hiçbir delil toplamadan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ilamının kesinleşmesinden sonra konulduğu göz önüne alındığından müvekkile ait olan taşınmaz üzerinde müvekkile ait olmayan borca ilişkin haczin işlenmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakta olduğunu ve bu yönü ile taşınmaz üzerindeki haczin konulduğu tarihte geçen sürede haczin hükmünün kalmadığına karar verilmesi ile aksi kanaat oluşması halinde her ne kadar müvekkile ait olmasa da dava konusu taşınmaz üzerindeki hacze hasıl 996,000,00 TL borcun başvuru tarihi itibariyle yürürlükte olan aftan da yararlandırılmak suretiyle müvekkilince ödenmesinin sağlanarak haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Şirketin kuruma 22.02.2021 tarihi itibariyle 2012/03 ila 2017/05 dönemlerinden gecikme zammı dahil toplam 8.994.316,88 TL borcu olduğunu, şirketin ve şirket yetkilisi Fatih Saçkesen ile ortağının 7256 yapılandırma başvurusu bulunmadığını, T1 28.01.2021 tarih 19267412 sayılı dilekçesinde hacze konu borç dönemlerini ödemek istediği yönündeki...
İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı “hak sahiplerine” ödenmelidir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince; "şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına, kayıtlı meskenin satılarak davacının haline münasip mesken alabileceği 90.000,00.-TL'nin davacıya, artan miktarın takip konusu borca mahsuben davalı-alacaklıya ödenmesine, satışın davacının haline münasip mesken alabileceği 90.000,00.-TL'den az olmamak üzere yapılmasına, bakiye şikayetin reddine" şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir....