WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anonim Şirketi' ne ait internet sitesi üzerinden gerçekleşen açık artırmanın iptali nedeniyle iddia olunan mahrum kalınan kâr bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacının talebinin hukuki niteliği TBK md. 112’ye dayanmaktadır. TBK md. 112 “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Bu madde uyarınca tazmin edilecek zarar doktrinde ve uygulamada menfi zarar ve müspet zarar olarak ikiye ayrılır. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kâr mahrumiyeti de müspet zararın içindedir. Kâr mahrumiyeti, borcun yerine getirilmemesi sebebiyle kâr elde edilememesi sebebiyle meydana gelen malvarlığındaki gerçek eksilmedir. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında kâr kaybının hesaplanmasında kesinti yönteminin uygulanması gerektiği vurgulanmaktadır. Yargıtay 15....

    Mahkemece, dava dilekçesinde sadece hasar bedelinin istendiği,tamir süresi boyunca mahrum kalınan kira parasına ilişkin bir talep bulunmadığı,talebin genişletilemeyeceği gerekçesiyle tamir süresi boyunca mahrum kalınan kira bedeline ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de,davacı dava dilekçesinde, tespit raporunda tamir süresinin tespit edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 13.706,80 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş, 9.2.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 16.175 TL'ye çıkarmıştır. Bu durumda davacının talep ettiği tazminat istemi içinde hasar bedeli yanında hasarın tamir süresi boyunca mahrum kalınan kira bedelinin de olduğunun kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava,sözleşmenin feshi nedeniyle fazla ödenen kira bedeli ile geçici ve kesin teminatın iadesi ,mahrum kalınan karın tahsili ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.9.2004 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ot bedeli ve eski hale getirme bedelinin tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temyiz isteminin süreden reddine dair verilen 16.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK.nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve ¾ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 3.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.9.2004 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, ot bedeli ve eski hale getirme bedelinin tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temyiz isteminin süreden reddine dair verilen 16.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK.nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 3.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı vekili istinaf talebi yönünden yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesince mahrum kalınan kâr talebinin kabulüne karar verilmiş ise de taşınmazın 25/05/2019 tarihinde davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme şartlarını düzenleyen 4. maddesinde teslim tarihinin 30.12.2018 tarihi olduğu belirtilmiş ve bu tarihte teslim edilmezse 6 (altı ay) beklenileceği, 6 aydan sonra yine teslim edilmezse emsal kira bedeli ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmeyle belirlenen süreler henüz dolmadan mahrum kalınan kara hükmedilmesi yerinde olmamıştır. Bu kapsamda davacı taraf, dava dilekçesinde haksız şarttan bahsetmemesine rağmen, yargılama sırasında sözleşmenin 4. maddesine ilişkin haksız şart iddiasında bulunmuş ise de sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu maddenin haksız şart olarak telakki edilemeyeceği, zira sözleşmenin matbu olarak da hazırlanmadığı değerlendirilmiştir....

            Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. (YARGITAY 14. Hukuk Dairesi 2016/10094 E. 2019/1231 K.) Somut olayda davacı yararlanma hakkı sahibi olan köy elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinde bulunmuştur....

            Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....

              Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, ------- tahsis bedeli, ---- söküm bedeli, ----nakliye bedelinin toplamı ---- davacı uhdesinde bulunan ---- ödenmeyen alacaklar bedelinin temerrüt tarihi olan ------- karşılığı TL üzerinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davacının cezai şart bedeli talebinin reddine, 3-Davacının gümrükleme ve 5 aylık kullanım bedeline ilişkin taleplerinin ispatlanamadığından bu husustaki talebinin reddine, 4-Davacının mahrum kalınan kâr bedeline ilişkin talebi ispatlanamadığından bu husustaki talebinin reddine, 5-Karar harcı 3.876,48 TL'nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.794,25 TL harcın mahsubu ile 2.082,23 TL bakiye harcın davalı tahsili ile hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafça yatırılan 1.794,25 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Davacı tarafça sarfedilen 19,90 TL ilk dava masrafı 5.854,75 TL tebligat-müzekkere-bilirkişi...

                  UYAP Entegrasyonu