ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/71 ESAS, 2021/486 KARAR DAVA KONUSU : Meraya Yapılan El Atmanın Önlenmesi, Mera Üzerine Yapılan Yapıların Kal'i ve Meranın Eski Hale İade Bedelinin Tazmini KARAR : Tokat 2....
Uyuşmazlık, meraya müdahalenin men'i ve kal istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Mera, bir veya birden fazla Köy veya Kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2. Meraya el atmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan Köy veya Belediye Tüzel Kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme 1. Davacı Hazine 164 parsel sayılı mera parseline el atmanın önlenmesi ve kâl isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan raporlarda davalının dikenli tel çekmek ve yapı yapmak suretiyle meraya tecavüz ettiği tespit edilmiştir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.4.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışması ve öncesinde kendi köy sınırları içerisinde kalan meraya davalı köyün elattığı ileri sürülerek bunun önlenmesine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece, davalı köy tüzel kişiliğinin müşterek kullanıma el atmasının önlenmesine ve dahili davalı Hazine yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, 486 mera parseline, davalıların haksız olarak el attıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmaz üzerindeki muhtesatın yıkımına, taşınmazı tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılacak olan masrafların, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bir kısım davalı, davanın reddini savunmuş, bir kısmı ise usulüne uygun tebligata rağmen yargılamaya katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....
Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. İmara aykırı ve kaçak yapılar için 18.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7143 Sayılı Kanun'un 16.maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. madde ile yapılmış yeni bir düzenleme bulunmakla bu düzenlemenin imar barışı kapsamında idari bir tasarruf olup, Türk Medeni Kanunu 683. Maddesi mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım istekli davaları bu maddeye yönelik davacı istemi olduğundan bertaraf edemeyeceğine... (T.C. SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO:2019/1265 KARAR NO:2019/1854 ve Samsun BAM 1.Hukuk Dairesinin 14/01/2019 tarih ve 2018/2728 E., 2019/72 K....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.09.2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 30.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, ... İlçesi, ... Köyü 174 ada 235 parsel sayılı mera niteliğindeki taşınmazın davalı tarafından amaca aykırı olarak biçilmek ve yapı yapılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek müdahalenin önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, Hazine ile inşaat şirketi arasındaki meraya el atmanın önlenmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Davada Orman Yönetimi taraf olmadığı gibi, orman araştırmasını da gerektirir bir durum bulunmadığından, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.1.2004 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1774 parsel sayılı meraya el atmanın önlenmesi, dikilen ağaçların kal’i ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, dava konusu yeri kendisinin kullanmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1774 parsel sayılı taşınmaza davalının elattığı olgusunu ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmünce iddia eden davacıya düşer. Davacı bu hususta bir delil getirmemiştir....
A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meraya vaki el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kısmen kabulüne, eski haline getirme bedelinin kabulüne dair verilen 17.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle temyiz edenin sıfatına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....