Davalı T10 cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın babası T9 tarafından tarımsal amaçla kullanılmak suretiyle işgal edildiğinin tutanaklarla tespit edildiğini, bu taşınmazın babasından kendisine ve diğer mirasçılara intikal ettiğini, taşınmazın bir kısmını kendisinin kullandığını, meranın eski hale getirilmesi bedelinden kendi payına düşün kısmını ödemeye hazır olduğunu, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı kurum üzerinde bırakılmasına talep ettiğini belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "...Dava meranın tarımsal amaçla kullanılmak suretiyle vasfının değiştirilmesi nedeniyle 4342 Sayılı Mera Kanununun 4/4 hükmüne dayanılarak yapılan meranın eski hale getirilmesi tazminatı talebine ilişkindir....
Bozma ilamını uyulması sonrasında mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının mimari projeye aykırı olan kalorifer dairesi banka içi girişinin iptal edilerek tasdikli projedeki gibi ana bina girişinin işler hale getirilmesine, bina cephesindeki alüminyum kaplamaların ve yangın merdiveninin kaldırılarak eski hale getirilmesine, davalıya mahkeme kararını yerine getirebilmesi için Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesine göre 45 gün süre verilmesine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık el atmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, kayden maliki olduğu 178 parsel sayılı taşınmaza davalı şirketin hayvan çiftliğine ait dışkı, kimyasal içerikli bir kısım maddeler, hayvan leşleri ve karışık gübre benzeri maddeleri dökmek suretiyle tecavüz ettiğini, davalıya yapılan ihtara rağmen tecavüzün sona erdirilmediğini, taşınmazı tasarruf edemediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve muhtesatın yıkılması suretiyle eski hale getirilmesine, ecrimisile, manevi tazminata ve eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kabulü ile eski hale getirme bedelinin tahsiline, manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın eski hale getirme bedelinin tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ...Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/336 Esas, 2013/364 Karar sayılı dosyanın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 13.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda davacı vekilince davalıya ait HES'in bağlantı tünelinin patlaması nedeniyle müvekkiline ait arazilerin kullanılamaz hale geldiği iddiasıyla arazilerin eski hale getirilme bedeli ve eski hale getirilme süresince oluşan gelir kaybının tazmini talep olunmuştur. Bu halde davacının talebi para alacağına ilişkin olup dava konusu arazilerin davalı tarafından eski hale getirilmesine yönelik bir talep de bulunmamaktadır. Mahkemece davacının talebi ve yukarıda belirtilen HMK'nun 26. maddesi gözetilmeksizin talebe aykırı şekilde ve eski hale getirmeye ilişkin tazminat talebi hatalı değerlendirilerek arazilerin eski hale getirilmesine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Buna göre, davacının dava dilekçesinde talebi taşınmazın binanın statik açıdan riski hale getirildiği iddiasıyla eski hale getirilmesi olup, davanın niteliği itibariyle paya bölünerek eski hale getirme mümkün değildir. Tüm bu açıklamalara göre, mahkemece, davacının eski hale getirme talebine yönelik davalı tarafından taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece eski hale getirme istemi hakkında bir hükme varılabilmesi için; taşınmaz başında keşif icra edilmeli, meranın bozulmadan önceki halinin, bozulmamış çevre meralar ile kıyaslanıp bozmanın getirdiği nitelik kaybı belirlenmeli, eski hale getirilmesi için yapılması gereken işlemler ile bu iş için harcanacak giderler birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiği halde başka bir konuda açılan davada yapılan keşfe dayanılarak verilen rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. Ayrıca davacı davasında hem elatmanın önlenmesi, hem de eski hale getirme bedelinin tahsilini birlikte istediğinden, elatmanın önlenmesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı ...'e iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme Bedeli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili arafından eski hale getirme yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, mera niteliğinde olan dava konusu 580 parsel sayılı taşınmazın 4130,93 m2'sine davalının haksız olarak müdahalede bulunduğunu belirterek, davalının haksız müdahalesinin men'ine, mera niteliği bozulan taşınmazın eski hale getirilmesi için 2.024,00TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
hale getirilmesine, davalının eski hale getirme işlemini yapması için kararın kesinleşmesinden itibaren bir (1) ay süre verilmesine, tadilatı yaptırmadığı takdirde masrafı davalıdan alınmak üzere davacı tarafından tadilatın yaptırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
eski hale getirilmesi ve ıslahı için yapılacak masraflardan sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....