(Avgan ) köyü kadastro sahasında kalan 672 hektar 7400 m2 yüzölçümlü 165 ada 76 numaralı parselin güney tarafı olduğu ve bu parselin mera niteliği ile yapılan tespitinin 28.5.1995 tarihinde kesinleşerek mera- yaylak – kışlak kütüğüne tescil edildiği anlaşılmaktadır ve Mahkememe sırf bu gerekçe ile davacı Bıçakkışla Köyünün aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile bu bölüme yönelik davanın reddine karar vermiştir. -2- 2007/17403- 2008/3699 Ne var ki; 30.5.1965 tarih 1960/4-1965/2 sayılı İ.B.K ve 25.2.1998 gün ve 4342 sayılı mera yasasının 4. maddesi gereğince bir köyün başka bir köyün idari sınırları içinde kalan kadim kullandığı mera veda yaylak bulunabilir.Davada ... köyü taraf değildir.Ayrıca çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 4342 sayılı yasa hükümlerine göre mera belirleme ve tahsis çalışması yapılıp yapılmadığı da anlaşılmamaktadır. O halde Mahkemece öncelikle Bıçakkışla , ......
gereği devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan mera veya yaylak olarak sayılması mümkün olmayan taşınmazın, belediye sınırları içerisinde Çambaşı Musakırık Seyit Obası mevkii tapulu taşınmazın içerisinde kaldığından "mera ve yaylak tespit ve tahdidi dışında bırakılmasını, " dava ve talep etmiştir....
ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız ya da birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir....
Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin GıdaTarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; meraya elatmanın önlenmesi ve kal taleplerinin kabulüne, ecrimisil taleplerinin reddine dair verilen 20.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalıların ... Köyü 66 sayılı mera parseline müdahalelerinin men'ine, davalıların yaptıkları bina ve ağaçların kal'ine, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacının talebi, meraya müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Mahkemece eski hale getirme bedeline ilişkin hüküm kurulduğu halde davacının meni müdahale ve kal istemine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları keşfi izlemeye elverişli olmadığı gibi, hüküm kurmaya da elverişli değildir....
3091 sayılı yasanın 9.Maddesi gereğince; müdahalenin men’ine ve mera vasıflı yerin Osmancık Tarım ve Orman Müdürlüğüne teslimine karar verildiğini, taşınmazla ilgili men kararı ve teslim tutanağı olmasına rağmen taşınmaz üzerinde kalıcı yapılar bulunduğu, tahliyesinin yapılmadığı ve taşınmazın fiilen kullanıldığı tespit edildiğini, 4342 sayılı Mera Kanunun 4.Maddesine göre meralar özel mülkiyete geçirilemez ve amacı dışında kullanılamayacağını, Mera kanunun 4.Maddesi devamında “Amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan masraflar sebebiyet verenlerden tahsil edilir” denildiğini, bütün bu nedenlerle davalının taşınmaza müdahalenin men’i ve taşınmaz üzerindeki kalıcı yapıların kaldırılması için bu davayı açmak zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulünü, davalının taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini, taşınmazın kal'ine ve kal (mera haline getirme) masraflarının davalıdan...
Hükmü, davacı ... temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve doaya kapsamına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Dava, dava konusu taşınmazın mera olduğu iddiası ile açılan tapu iptali tescil ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması isteğine ilişkindir. Davacı ..., Kumluk Köyünde bulunan 54750 m2 miktarlı 13 parsel sayılı taşınmazın köy orta malı mera olduğu halde, tarla niteliği ile davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı ... açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişilikleri ve Belediyelerin de dava açma hakları vardır....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....