Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
Mera Kanunu'nun 11. maddesinde, "Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler. Köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde, bu alanların karakter ve otlatma kapasitesi, bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarı dikkate alınır. Hesaplamada, bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gerekli olan mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinden o yerlerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunur." hükmü bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, ot bedeli ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1130 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza el atmanın önlenmesi, meranın eski hale getirilmesi ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Köyü, 1936 yılından bu yana mera ve biçenek olarak kullandıkları taşınmaza davalı ...’nün elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini istemiştir. Birleşen davalarda da davacı ... idaresi, davalılar ... ve ... Köyleri’ne yönelttiği davasında, 101 ada 207, 208, 210 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın kendi meraları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, birleşen davaların açılmamış sayılmasına, asıl davanın reddi ile 159 ada 2 parsel, 136 ada 2 parsel ve 101 ada 208 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı köy vekilleri temyiz etmiştir. Dava, meraya haksız elatmanın önlenmesi; birleşen dava da taşınmazların orman niteliği ile tescili istemlerine ilişkindir. Belirli bir davaya o yerdeki mahkemelerden hangisinin bakacağı görev ile saptanır....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
Mahkemece dava konusu yerin orman olduğu davanın ormanlık alandaki orman ürünlerinden yararlanmaya yönelik olarak açıldığı ve orman ürünlerinden yararlanma hakkının kime ait olduğu hususunun çözümlenmesinin talep edildiği, bu nedenle olayın 6831 sayılı Orman Kanununun 37 ve 40. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi ile çözümlenmesi gerektiği, uyuşmazlıkların çözümünde insiyatif ve tercih hakkının orman idaresine ait olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere mera, hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Meraların kullanım ..., bir veya birden çok köy veya belediyeye bırakılabilir. Kuşkusuz bu tür yerler, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Davacı köy dava dilekçesinde dava konusu yerin, sınır uyuşmazlığı nedeniyle kullanımı hususunda anlaşmazlık doğduğunu, davalı köyün kendilerine ait olan yerde hayvan otlatmalarına engel olduğunu ileri sürerek taraf köylere ait sınırın belirlenerek müşterek sınırın tespitini ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Diğer bir deyişle köyler arasındaki müşterek sınırın yeniden belirlenmesini talep etmemiştir. Çekişmeli yer mera ise idari sınır ve kadastro çalışma alanının sınırı dikkate alınmaz. Bu bakımdan uyuşmazlığın idari sınır nazara alınmadan giderilmelidir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, kadim kullanma hakkına ya da tahsise dayanılabilir. Kadimlik iddiası var ise, bu hususun araştırılması, gerektiğinde köylerin kuruluş tarihinin ... sorularak kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir. Ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.05.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya ve suvata elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yaylaya ve suvat yerine elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....