WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 11.7.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine dair verilen 3.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya yapı yapılarak oluşan elatmanın giderilmesi istemiyle gerçek kişi tarafından açılmıştır. Mahkemece dava husumet noktasından reddedilmiş, kararı davacı gerçek kişi temyiz etmiştir. Meralar hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Mera kullanım hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir....

    Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanıma göre; yaylak çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Yasanın 4. maddesi hükmünce de, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaylanın özel mülkiyete geçirilmesi ve amacı dışında kullanıması olanaklı değildir. Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye aittir. 0 köy veya beldeyi köy ya da belde insanlarından ayrı düşünmek mera, yaylak ve kışlaklardan yararlanmalarını yasaklamak mümkün değildir. Esasen bu konuda yasal düzenlemeler yapılmış, Mera Kanununun 4.maddesinde kullanım hakkı köy ya da belediye halkına tanınmış, 20.maddede ise, yaylaklardan kullanımın kullanma amacına uygun yapılar meydana getirilerek sürdürülmesine izin verilmiştir....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı" öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

      Mera, bir veya birden fazla köy halkına bağımsız ya da birlikte kullanmak üzere tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis kararı olmamasına rağmen kadimden bu yana hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin, mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruf hakları bulunmayan taşınmazlardır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu malı niteliğindeki mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu 3 ve 4.madde). Meralar, Devletin sadece nezaret ve muhafaza yetkisi bulunup, tahsis şekli keyfi bir şekilde değiştirilemez. Meraların tahsis amacının nasıl ve hangi yol izlenerek değiştirileceği 4342 sayılı Mera Kanununun 14 ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2013/602-3729 -2- Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

        Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....

          Mera Kanununun 1 nci maddesinde kanunun amacı “… daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır” şeklinde açıklanmıştır. Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir....

            Belediye Başkanlığı ile davalı köyün komşu olduğunu, davacı kasabanın idari sınırları içerisinde bulunan ve kadimden beri mera ve yaylak olarak kullanılan zindan mevkiinde 104 ada 103 parsel ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı köyün kadastro çalışma alanı içerisinde kaldığını, bu taşınmazların davacı tarafından kadimden beri mera ve yaylak olarak kullanıldığını ileri sürerek, dava konusu mera-yaylak alanına davalı tarafın müdahalesinin menine ve kullanımı ile ilgili muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman olduğunu ve tespitine itiraz edilmediğini, 104 ada 103 parselin ise kadastro tespitini de kendi köyleri adına mera olarak sınırlandırıldığını, 3091 sayılı kanun gereğince işlem yapılmak üzere kaymakamlığa başvurduklarını davacı tarafın bu işlemi engellemek için eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Köyü 108 ada 172 parsel sayılı kamu orta malı-mera vasfı ile tapuda kayıtlı taşınmazın dosyada mevcut fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 18.06.2013 tarihli krokide; gösterilen 6.632 m2'lik bölümüne her üç davalının birlikte ev yapmak ve ağaç dikmek sureti ile vaki haksız elatmalarının önlenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların (ev ve agaçların) kal'ine, 1.923,28TL eski hale getirme bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava ve birleştirilen dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu, 108 ada 172 numaralı parsel 06.09.2001 tarihinde yapılan komisyon çalışmalarında 4342 sayılı Kanunun 5/a maddesine göre mera olarak tespit edilmiştir. Karara dayanak oluşturan fen bilirkişisi ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; meraya elatmanın önlenmesi ve mera siciline tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,9.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu