ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2019 NUMARASI : 2016/577 E, 2019/81 K DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) KARAR : EREĞLİ(KONYA) 2....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.4.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 1.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... , davalı ... köyü tüzel kişiliğinin köylerine ait kadim meraya elattığını ileri sürerek , elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı köy tüzel kişiliği vekili , nizalı meranın her iki köyün müşterek yararlandığı mera olduğunu ve buna ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/75-131 sayılı ilamının kesinleştiğini belirterek davanın kesin hüküm nedeniyle reddini savunmuştur. Yargılamalar sırasında ......
Tüzel kişiliği, 20.03.1933 tarih 32 numaralı belge ile kendi köyleriyle birlikte yirmi dört köye tahsis edilen mera ve yaylanın bir kısmına davalı köyün elattığını ileri sürerek, bu elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı ..., çekişmeli yerin kadim mera ve yaylaları olduğunu ve 26.05.1931 tarih 414 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli yerin davacı köyün dayanak tahsis kaydı kapsamında kalmadığı, davalı köyün tapulu yaylası olduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen ilk hüküm Dairemizce özetle “... Davacının iddiasına göre, Olur Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/5 E, 1994/65 K. sayılı dosyasında Hazine, davacı köyün belgesine dayanarak buranın tahsisli mera olması dolayısı ile o davanın davalılarının meraya ev yapmak suretiyle el atmalarının önlenmesini istemiş ve davayı kazanmıştır....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Eldeki davada tahsis iş ve işlemleri 4342 sayılı Mera Kanunu uygulanmak suretiyle yapıldığından öncelikle, Mera Kanununun amacı, arkasından "tahsis" sözcüğünden neyin anlaşılması gerektiği ve Mera Kanununa göre köy veya belediyelere mera tahsisi yapılırken üzerinde durulması gereken kuralların neler olduğu hususları irdelenmelidir. 4342 sayılı Mera Kanununun 1. maddesinde kanunun amacı "…daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır" şeklinde açıklanmıştır. Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi ......
Tüzel Kişiliği 132 parsel sayılı mera parselini davalıların sürerek kullandıklarını iddia ile davalılar ..., ... ve ... tarafından yapılan bu elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar ... ve ... açtıkları ve eldeki dava ile birleştirilen davada elatmaya konu yerin kendi zilyetliklerinde olduğunu ileri sürerek mera kaydının iptali ile adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece davalılar ... ve ...'in meraya elatmasının önlenmesine, birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalı birleştirilen davanın davacısı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıda açıklanan neden dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Davacı Köy Tüzel Kişiliği meraya elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Elatılan mera alanı mahallinde yapılan keşifte 103.400 metrakare olarak belirlenmiştir....
Vekili 113 ada 184 sayılı mera parseli için davalı şirketin ruhsat sahaları içerisinde bulunan mera alanının tahsis değişikliğinin, ilgilisi tarafından 20 yıllık ot bedeli, teminat, geri dönüşüm sözleşmesi ve ifraz dosyalarının ibraz edilmemesi nedeniyle Valilik makamının olurları ile iptal edildiğini, Yozgat İl Mera Komisyonununca yapılan tespitte dava konusu mera parselinde tahribat olduğu ve mera dokusunun bozulduğunun belirtildiği, toplamda 32.718,96 m² lik alana haksız müdahalenin men'ine, eski hale getirme ve taş toprak bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketten 10.000,00-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2011 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 118 ve 135 sayılı mera parsellerine davalının inşaat ve kuyu yaparak elattığını, meraya elatmasının önlenmesini ve muhdesatların yıkılmasını istemiştir. Davalı, kuyuları kendi taşınmazına yaptığını, meraya tecavüzünün olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir....