"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat ve ecrimisil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meraya elatmanın önlenmesi kal ve eski hale getirme nedeniyle tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, tazminat ve ecrimisil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme nedeniyle tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı köy dava dilekçesinde dava konusu yerin, sınır uyuşmazlığı nedeniyle kullanımı hususunda anlaşmazlık doğduğunu, davalı köyün kendilerine ait olan yerde hayvan otlatmalarına engel olduğunu ileri sürerek taraf köylere ait sınırın belirlenerek müşterek sınırın tespitini ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Diğer bir deyişle köyler arasındaki müşterek sınırın yeniden belirlenmesini talep etmemiştir. Çekişmeli yer mera ise idari sınır ve kadastro çalışma alanının sınırı dikkate alınmaz. Bu bakımdan uyuşmazlığın idari sınır nazara alınmadan giderilmelidir. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, kadim kullanma hakkına ya da tahsise dayanılabilir. Kadimlik iddiası var ise, bu hususun araştırılması, gerektiğinde köylerin kuruluş tarihinin ... sorularak kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir. Ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, meraya yapılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Meraya müdahalenin tespiti için 3091 sayılı yasa uygulanırken mera, yaylak ve kışlaklara vaki olan tecavüzlerin giderilmesi ile ilgili giderler İl Müdürlüğüne gönderilen Mera Hizmetleri Ödeneğin ilgili kaleminden karşılanarak, 3091 sayılı işlem tamamlanınca bu gibi yerlere tecavüzde bulunanlardan ilgili mevzuatına göre tahsil edilerek Mera Hizmetleri Hesabına aktarımı sağlanacağından, hazinenin her iki talebine ilişkin bedellerin toplamının hüküm altına alınması doğru değildir. Tespit masrafını yapan ve yatırılacağı hesap ve de usulü farklı olduğundan, tespit çalışmalarında görevli personelin geçici görev yolluğuna ilişkin giderin tazmini meranın eski hale getirme bedeline eklenmek suretiyle istenemez. 26/10/2015 tarihli men kararında dava konusu parsel dışında üç parsel yönünden de karar verilmiş olduğu ve kararın 5....
Dosyanın incelenmesinden, Niğde ili, Merkez ilçesi, … kasabası sınırları dahilinde … ve … mevkiinde bulunan 4.731.154,62 metrekarelik taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre İl Mera Komisyonu'nca alınan karara göre … parsel numarası verilerek mera olarak tahsis edildiği ve bu işlemin Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğü'ne … tarih ve … yevmiye numarası ile tescil edildiği; Niğde Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü'nce alınan … tarih ve … No.lu karar ile, … ve …'un toplam 217.710 metrekarelik mera arazinine tecavüzde bulunduklarından bahisle 3091 sayılı Kanuna göre tecavüzün men'ine karar verildiği, bu kararın infaz edildiği, sonrasında ise, davacılar tarafından tecavüz edildiği belirtilen mera arazisi için Mera Kanunu'nun 4. maddesine göre davacılardan toplam 74.985,86 TL masrafın ödenmesi istemli işbu dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.08.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin men'i, kal, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 18.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera parseline elatmanın önlenmesi, yıkım eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2015 ve 23.05.2016 günlerinde verilen dilekçeler ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada ise yıkım bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 30.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalının Gökdere Mahallesinde bulunan 897 No'lu mera parseline 223,62 m2'lik kısımda ev yaparak elattığını belirterek önlenmesini, evin yıkımını, birleştirilen Erzin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/142 Esas, 2016/182 Karar sayılı dosyası ile de eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği yada taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin yada Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise yada kadim kullanma hakkına dayanılabilir....