Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. 4. Meraya el atmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. 5. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2572 KARAR NO : 2022/2953 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2021/140 ESAS - 2022/172 KARAR DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Tapu İptali Ve Mera Olarak Sınırlandırma) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu İstanbul-Silivri-Çeltik Mah. 3060 parsel, nolu hazine adına kayıtlı taşınmazların İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih 714/7 sayılı kararı ile 4342 sayılı yasanın 5/b maddesi uyarınca mera olarak değerlendirilmesine karar verildiği, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak İl Mera Komisyonunca Maliye Bakanlığı'nın oluru alınmadan 4342 sayılı kanunun 5/b maddesi kapsamına alınarak mera tahsis kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İl Mera Konisyonunun 12/03/2021 tarih ve 714/7 nolu kararının...
Mahkemece, davacı .... ve .... Köyleri ile müdahil .... Köyünün davalarının reddine, 20 parsel sayılı taşınmazın yararlanma hakkının davalı ... Köyüne ait olduğunun tespiti ile bu şekilde özel siciline yazılmasına karar verilmiş, hükmü, davacı ...., .... ve asli müdahil .... Köyü Tüzel Kişilikleri temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanunundaki tanıma göre tahsis; çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek müstakilen ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da Belediye’ye bırakılmasıdır. Değişik bir anlatımla tahsis, idari kararla şimdiki Mera Kanununa göre Mera Komisyonu kararıyla yapılabilir. Şayet, mera, yaylak ve kışlak yetkili mercice bir veya birkaç köy ya da Belediye’ye tahsis edilmemişse yararlanma hakkının kimde olduğunun saptanmasında ... kullanmaya bakılır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının dava konusu mera vasıflı 187 parsel sayılı taşınmaz üzerine ev yaptığını ileri sürerek davalının müdahalesinin önlenmesine ve ev dahil her türlü muhdesatın kal’ine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Davalı, adına kayıtlı taşınmazların 911 parsel numaralı mera ile ilgisi olmadığı gibi meradan kullandığı bir yer de bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. 1-Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma ... köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma ... olan köy ve belediyeler yoksun kalınan yararlanma karşılığı olarak haksız elatma nedeniyle hayvanlarının yararlandığı ot bedelini, mülkiyet sahibi olan Hazine ise, haksız elatma sonucu meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme giderlerini Hazinenin ise ot bedelini talep etmesine olanak yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin reddine, eski hale getirme bedelinin tahsiline, ot bedeline yönelik istemin reddine karar verilmiş, faiz istemi konusunda hüküm kurulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.1.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.1.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.01.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin kısmen kabulüne, eski hale getirme bedelinin tahsiline, ot bedeline yönelik istemin reddine karar verilmiş, faiz istemi konusunda hüküm kurulmamıştır....