"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meraya elatmanın önlenmesi ve kal. K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir. Kadimlik iddiasında, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında: Mahkemece taraf köy tüzel kişilikleri adına tahsisli mera kaydı bulunmadığından davanın sadece orman alanına müdahalenin meni olarak yorumlanması gerektiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Meralara ilişkin olarak 4753 sayılı yasanın mera norm kararı verilerek mutasarrıfı bakımından tahsise bağladığı düzenlemeleri ve 4342 sayılı Mera Kanununun tahsise ilişkin hükümlerine uygun bir tahsis var ise uyuşmazlık verilen tahsis kararı, belge ve haritalar uygulanarak çözümlenir. Tahsise ilişkin herhangi bir uygulama yapılmayan yörelerde ise meraların mutasarrıflık durumları kadim hak üzere araştırılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.09.2015 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı hazine vekili, davalının 217 mera parseline avlu, garaj, bahçe ve ağıl yapmak suretiyle tecavüzde bulunduğunu, bu tecavüzün men'i ile mevcut yapıların kal'ine ve 5977,94 TL'nin dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni - kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 430 sayılı mera parselinin tarla olarak kullanılması, saya ve ağıl yapılması suretiyle oluşan haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meraya ve yaylaya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....
Mahkemece, davalının davadan önce yapılan idari soruşturmada yerin mera olduğuna dair rapor verilince taşınmazı kullanmayı biraktığı ve taşınmaza müdahalesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dava konusu 375 parsel sayılı taşınmaz ... kaydına göre 25.12.1973 tarihinde kesinleşen tapulama işlemi ile mera niteliğinde kamu orta malı olarak kayıtlıdır. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlike tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tarassufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3,4). Somut olayda; ......
HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu taşınmazlar mera vasfıyla kamu orta malları siciline kayıtlıdır. 3402 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez. Yine 4342 sayılı yasanın 4. maddesi " Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Komisyonun henüz görevine başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.01.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı ... vekili, davalının 110 ada 74 sayılı mera parselinin 1038,73 m2'lik kısmına ev, tandırlık ve garaj yapmak suretiyle elattığını belirterek, bu elatmanın önlenmesini, yapıların kalini ve meranın eski hale getirilmesi bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı mera parseline elatmasının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, davalıların 130 sayılı mera parseline ev, duvar yapmak ve ekip biçmek suretiyle elattıklarını ileri sürerek müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalılardan ..., ... temyiz etmiştir....