İlk Derece Mahkemesince; mahallinde yapılan keşif ve gözlem, mahalli ve komşu köy mahalli bilirkişiler ile tespit bilirkişi beyanları, 1984, 1994, 2002 ve 2011 yıllarına ait hava fotoğrafları ile bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu taşınmazda herhangi bir imar-ihya faaliyetinin bulunmadığı, tespit maliki lehine zilyetlik şartlarının oluşmadığı, taşınmazın kadim mera olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 249 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile; mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiştir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Tapunun davalı köyün de taraf olduğu kadastro mahkemesindeki dava sonucu tesis ve tescil edildiği, mera tahsis çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına alınarak tahsis edildiği anlaşılmaktadır. 4342 sayıl Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır. Somut uyuşmazlıkta, değinilen biçimde işlem yapılmadığından dava konusu yerin mera kaynakları arasına alınması olanaklı değildir....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışla olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/612 ESAS (DERDEST DOSYANIN İSTINAFI) DAVA KONUSU : Mera, Yaylak Ve Kışlağa İlişkin Davalar (Mera Tespit Komisyonu Kararının İptali) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: A-TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Karameşe Köyü Kadim bir köy olduğunu hayvan sayısı ve diğer ihtiyaçları nedeniyle meraya ihtiyaç duyulduğunu, müvekkilinin köy sınırlarında olan 109 ada 40 parsel de kadimden beri müvekkil köy tarafından kullanıldığını ve ihtiyaç duyulduğunu, bu meranın Kırköy Belediyesine ait olduğundan bahisle davalıya tahsis edilmesine ilişkin Muş İl Mera Komisyonunun Tahsise ilişkin kararının iptaline ve meranın hali hazırda davacı köy sakinleri kullanımında olması nedeniyle dava sonuna kadar davalının kullanımının durdurulması konusunda ihtiyati...
1730,76 da alan için mera/yaylak/kışlak/otlak/çayır tespit tutanağı Ek4 ve ekleri düzenlenmiştir....
Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen dosyanın davalılarından Hazine vekili temyiz etmiştir. Davacı Hazine kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek Akçatekir Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir. Mera komisyonunun kararına konu yerlerin mera yaylak ve kışlak olması gerekir. Bu durumda, mera komisyon kararına konu edilen taşınmazın öncelikle mera, yaylak ve kışlak olduğu konusunda çekişme olmamalıdır. Eldeki asıl davada taşınmazın vasfı yani özel mülkiyete konu yerlerden mi yoksa yayla mı olduğu çekişme konusudur....
Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” şeklinde düzenlemeler yapılmıştır....
Daha sonra 4342 sayılı Kanuna göre 2000 yılında yapılıp 28.12.2001 – 28.01.2002 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi çalışması ile 2009 yılında yapılıp 19.06.2009 tarihinde Valilik tarafından onaylanıp 15.07.2009 – 13.08.2009 tarihleri arasında ilan edilen ve açılan dava nedeniyle kesinleşmeyen mera, yaylak, kışlak ve çayırların tahsisi çalışması vardır. Çekişmeli taşınmazlar bu tahsis çalışmasında ... Köyü'ne tahsis edilmiştir....
Mera komisyonunun tespit ve tahdidi yapılan mera, yaylak veya kışlağı hangi ölçüler dairesinde hangi köy yada belediyeye münferiden veya müştereken tahsisinde ne gibi kurallara uyması gerektiği ise 4342 sayılı Mera Kanununun 11 ve 12. maddelerinde gösterilmiştir. Özellikle yasanın 11/2. maddesinde … köy veya belediyenin münferiden veya müştereken yararlanacağı mera, yaylak ve kışlak ihtiyacının belirlenmesinde bu alanların karakter ve otlatmak kapasite bitkisel ve hayvansal gelişme ve otlatılacak hayvan miktarının dikkate alınacağı hesaplamada bir büyükbaş hayvan birimi için verilmesi gereken mera, yaylak ve kışlak alanı üzerinde o yerdeki çiftçi ailelerinin otlatma hakkı bulunduğu hükmüne yer verilmiştir....