WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediye Başkanlığını davalı olarak göstererek Mera Tespit Komisyonu Kararının iptali istemi ile dava açmış, bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra mahkemece davacı Hazinenin davasından yasa gereği vazgeçmiş sayılmasına, asli müdahil Orman İdaresinin davasının kabulüne, birleşen 2009/552 Esas sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalılarından Hazine vekili temyiz etmiştir. Davacı Hazine kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek ... Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir....

    Ancak, mahkemece, taşınmazların 1955 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2010 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde kararda mera komisyon kararının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan "sayılı" kelimesinden sonra gelen “taşınmazların mera olan vasfının iptali” ifadesi kaldırılarak, yerine “taşınmazlara ilişkin mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmaları ile tahsis çalışmalarının iptaline ve taşınmazların mera olan kaydının iptali” ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...

      Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsel sayılı taşınmazın mera kadastro tespit komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun kapsamında orman sınırları dışına çıkarılarak mera olarak tespit ve tescil işleminin iptali ile 2139 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 20/05/2013 tarih ve 2012/10594 – 2013/5860 E-K sayılı kararıyla “dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askî ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava konusu ham toprak vasfıyla tespit edilen 127 ada 168 parselin, Nevşehir İl Mera Komisyonu Başkanlığının 25.07.2008 tarih ve 338 sayılı kararıyla 4342 sayılı Mera Kanununun 5/b.maddesine göre Kozluca Köyü Tüzel Kişiliğine mera olarak tahsis edildiği bildirilmiştir. Nizalı parsele ilişkin tahsis kararının kesinleşip, kesinleşmediğinin Nevşehir İl Mera Komisyonu Başkanlığından sorulması, kesinleşmişse ilgili kesinleşmeyi gösteren belgelerin getirtilerek dosya arasına konulması; ayrıca mera siciline tescil edildiği takdirde Tapu Sicil Müdürlüğünden niza konusu parsele ait mera kaydının istenerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmek suretiyle mahal mahkemesine İADESİNE, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          kısmının, mera olarak tahsisine ilişkin Mera Tahsis Komisyonu kararının ve mera özel sicilindeki kaydının iptali ile; 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince mera vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline ve tapunun beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerdir” şerhinin verilmesine, dava konusu 3214 parsel sayılı taşımaz yönünden Hazine tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yönetimi, dava ve birleşen 2009/630, 2009/652, 2009/631, 2009/638, 2009/658, 2009/653 ve 2009/629 Esas sayılı dosyalarındaki dava dilekçelerinde; Uşak İl Mera Komisyonu tarafından Uşak İli, Banaz İlçesi, Ahat Köyünde kain 3518, 3262, 2823, 3259, 3176, 1240, 2785 ve 3263 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili mera tahsis kararı alındığını, bu kararın 13.10.2009 tarihinde askıya çıkarıldığını, dava konusu taşınmazların orman tahdit sınırları içerisinde kalmasına rağmen mera olarak tahsis edildiğini, 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca yapılan tahsis çalışmalarında kesinleşmiş orman sınırlarına tecavüz edildiğinden, mera tahsis komisyonu kararının iptali ile taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

              Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 103/111, 103/107 ve 106/49 parsel sayılı taşınmazlar 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parsellerin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....

                Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 101/20 parsel sayılı taşınmaz 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parselin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....

                  Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tespit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, Mera Komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl Mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....

                    Yönetimi vekili dava dilekçesiyle,... köyü 140 ve 161 parsel sayılı taşınmazların fiilen ve öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olmasına rağmen, yörede 2011 yılında 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca yapılan tahdit ve tespit çalışmalarında mera olarak tespit edildiğini bildirerek mera tespit kararının iptali ile taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu