Mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını haksız eylem sahibinden alabilirler. (4342 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanma olanağı yoktur. Yine bu maddenin 4. bendi gereği amaç dışı kullanılması suretiyle vasfının bozulması halinde meranın tekrar eski konuma getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur. Yargıtay 14.H.D. 2007/3340- 4368 Esas-Karar sayılı ilamı) Diğer yandan, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/5522 Esas ve 2019/2789 Karar sayılı kararında kadim mera olmayıp tahsisli mera olan yerler açısından mera vasfının bozulduğundan söz edilemeyeceği ifade edilmiştir....
Mahkemece; davanın, 634 sayılı KMK'dan kaynaklı ortak alana yapılan müdahalenin men'i ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde 2007 yılı Ocak ayından dava tarihine kadar haksız işgal ettiği alanın bedelinin hesaplanarak şimdilik 9.000,00....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava meraya el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Konusu para ile ölçülebilen davalarda kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup istinaf ve temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin için de dava değerinin belirlenmesinin gerektiği açıktır. (Yargıtay 1. HD., 2020/2773 E., 2021/3478 K., Yargıtay 1. HD., 2020/2603 E., 2021/3297 K.) Davacının istemi meraya el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme getirme olup dava değeri, mera parseli olan dava konusu taşınmazdan bir yıllık intifa hakkı bedeli (hayvanların yararlanması sebebiyle ot bedeli), yıkımı istenilen yapıların değeri ve eski hale getirme gideridir....
Şöyle ki; Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün gelir metoduna göre bulunacak bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme kararı verilmesi, şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yukarıdaki hususları ihtiva etmeyen rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Ancak; Bir taşınmaza kamulaştırmasız elkoyma halinin sübuta ermesi halinde kişinin müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, mahkemece 2'si mimar veya inşaat mühendisi, biri mülk sahibi olmak üzere 3 kişiden oluşan bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak taşınmazın kamulaştırmasız elkonulan bölümün bedeli ile, elkoymanın ortadan kaldırılarak taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, elkonulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise, bu durumda elkonulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve elkonulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir....
Çekişme konusu taşınmaz mera vasfında olup bu durumda 4342 sayılı Mera Kanununa tabi olduğu, 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamındaki alanlar yapı kayıt belgesi verilecek alanlar dışında kaldığından yapı kayıt belgesi düzenlenmesi mülkiyete hak bahşetmeyeceğinden ve meraların zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından, dava konusu Çorum İli, Osmancık İlçesi, Gemici Mahallesinde bulunan 310 ada 2 nolu parsel numaralı meraya davalının bir müdahalesinin bulunduğu, dava konusu alana davalı tarafından el atılıp atıldığı anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu yerin dava değeri (zemin değeri + eski hale getirme bedeli + muhdesat bedeli) (zemin değeri 17.998,55.TL + eski hale getirme bedeli 636,00.TL + muhdesat bedeli 121.380,00.TL olmak üzere toplamı 140.014,55.TL) üzerinden karar ve ilam harcının davalından tahsili Hazineye irat kaydına ve vekalet ücretinin davalından tahsili davacıya ödenmesine karar verilerek; -Davanın KABULÜNE; -Çorum İli, Osmancık İlçesi, Gemici mahallesi 310 ada 2 parsel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, el atmanın önlenmesi ve eski hale iade ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, el atmanın önlenmesi ve eski hale iade ile ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, tel örgü içine alınarak el atılan bölümün bedeline, önceden el atılmış olmakla birlikte halihazırda el atılmayan ancak zarar gören kısma yapılan el atmanın önlenmesine ve eski hale getirme bedeli ile ecrimisile hükmedilmiş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Ancak; 1)Hafriyat alanı olarak el atılan 983,20 m2'lik bölümün eski hale getirme bedelinin hesaplanarak zemin bedelinden fazla olması halinde zemin bedeline, eski hale getirme bedeli az ise eski hale getirilmesine hükmedilmesi gerekirken böyle bir inceleme yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2) Su deposu yapılan 76,76 m2'lik bölümün davacılar adına tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2018/99 ESAS -2021/204 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı T4 Iğdır, Merkez, Evci Köyü, 107 ada 39 parsel (eski 506 ada 1) sayılı mera vasıflı taşınmazı, davalılar T7 T6 T8 ise Iğdır, Merkez, Erhacı köyü, 146 ada 192 parsel sayılı merayı tarla açmak, yapı yapmak suretiyle işgal ettiklerini, bu nedenle haklarında 3091 kanun uyarınca men kararı verildiğini, bu kararların infaz edildiğini, idarece 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca mera parsellerinin vasfını bozulması nedeniyle eski hale getirme bedellerinin tahsili için dava açılmasına karar verildiğini ileri sürerek 54.627,05- TL'nin 11/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, Tarım ve Köy İşleri Baykanlığı tarafından açılan elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6 maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığıca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....