Davalılardan DSİ Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarına gelince; Dairemizin 18.11.2015 tarihli bozma ilamında 458,05 m2'lik moloz-harfiyat dökülü alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli ile moloz dökülü bu bölüm için ecrimil bedeline de hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Ayrıca taşınmaza toprak yığılmak suretiyle elatıldıgı gözetilerek, taşınmazın eski hale getirme bedeli de belirlenip, eski hale getirme bedeli yer bedelinden az ise eski hale getirme bedeline, aksi halde yer bedeline hükmedilmesi gerektiğinden, bu bedeller belirlenip, zemin veya eski hale getirme bedeli ile ağaçların bedelinin toplamı üzerinden görevli olunup olunmadığına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile taşınmaza arazi olarak değer biçen rapora itibar edilerek Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene iadesine ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedelinin tahsili isteminin kabulüne dair verilen 16.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı meraya el atmanın önlenmesi ve 1229,05TL eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, idari tahkikat sonucu men kararının infaz edildiğini meradan çekildiğini, 1229,05TL'yi ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.06.2010 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eski hale getirme bedelinin tahsili isteminin kabulüne dair verilen 16.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı meraya elatmanın önlenmesi ve 235 TL eski hale getirme bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, idari tahkikat sonucu men kararının infaz edildiğini meradan çekildiğini, 235 TL'yi ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, "Davanın kabulü ile 235 TL'nin yasal faizinin davalıdan tahsiline" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1045 ve 1046 numaralı mera parseline elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece istem hüküm altına alınmış, kararı davalı temyiz etmiştir....
İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın mera olarak tahsis edilmesinden önce tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanması nedeniyle ortada fiilen mera olarak kullanılan ve vasfı bozulan bir mera bulunmadığı belirtilmiş ise de, davalı idarece dosyaya sunulan 6 No.lu Toprak Komisyonunca 1955 yılında hazırlanan mera krokisine göre dava konusu alanın tarım arazisi olarak kullanılmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, dava konusu edilmemesi nedeniyle bakılmakta olan davada hukuki denetime elverişli olmayan müdahalenin men'ine ilişkin karar uyarınca, davacıların meraya müdahale ettiği sabit olduğundan Mera Kanunu'na göre merayı eski hale getirme amacıyla bir bedel istenilmesi gerektiği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil, Eski Hale Getirme Ve Eski Hale Getirme Bedelinin Tahsili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, eski hale getirme bedelinin tahsili talebinin ise reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Mahalli bilirkişi ücreti istemiyorum dedi." şeklindeki beyanı ve fen ve ziraat bilirkişi raporları bir arada değerlendirilerek" gerekçeleri ile; 1- Davanın kısmen kabulü ile, a-Davacının elatmanın önlenmesi talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacının eski hale getirme talebinin kabulü ile; 1.286,15 TL eski hale getirme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Osman Gider'den alınarak davacı tarafa verilmesine, c-Davacı tarafın kal talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
Mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarını haksız eylem sahibinden alabilirler. (4342 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca mera yaylak ve kışlakların amacı dışında kullanma olanağı yoktur. Yine bu maddenin 4. bendi gereği amaç dışı kullanılması suretiyle vasfının bozulması halinde meranın tekrar eski konuma getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur....
İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın mera olarak tahsis edilmesinden önce tarım arazisi olarak kullanılmaya başlanması nedeniyle ortada fiilen mera olarak kullanılan ve vasfı bozulan bir mera bulunmadığı belirtilmiş ise de, davalı idarece dosyaya sunulan 6 No.lu Toprak Komisyonunca 1955 yılında hazırlanan mera krokisine göre dava konusu alanın tarım arazisi olarak kullanılmadığı sonucuna varılmıştır. Bu itibarla, dava konusu edilmemesi nedeniyle bakılmakta olan davada hukuki denetime elverişli olmayan müdahalenin men'ine ilişkin karar uyarınca, davacıların meraya müdahale ettiği sabit olduğundan Mera Kanunu'na göre merayı eski hale getirme amacıyla bir bedel istenilmesi gerektiği açıktır....