Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Belirsiz alacak davası, yukarıda belirtildiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. maddesiyle kabul edilmiştir. Bu durumda eldeki davanın açıldığı tarihte Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükte olduğuna göre, belirsiz alacak davası ile ilgili hükümlerin uygulanması gerekir. Dava, taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili ile, menkul malların aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının faizi ile davalıdan tahsiline yönelik katılma alacağı isteğine ilişkin olup, belirsiz alacak davası niteliğinde olduğundan davacı tarafça sunulan 09.07.2019 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi değil, talep açıklama dilekçesi olduğu kabul edilmelidir. Kaldı ki anılan dilekçenin ıslah talebini içerdiği ve eksik harcın yatırılarak davanın ıslah edildiği anlaşılmaktadır....
(Aracın bulunduğu otopark daha sonrasında tespit olunarak defter tanzimi için İnegöl icra müdürlüğüne talimat yazılmış, defter tanziminden sonra ise kıymet taktiri ve satış işlemleri de yaptırılarak satış bedeli 05.08.2022 de 38.059,71 TL dosyamıza alınmıştır. 3) 03/05/2017 ta.rihli defter tanzim tutanağı ile 123.250,00 TL'lik menkul tespit olunmakla menkuller yeddiemin deposuna kaldırılmıştır. İflas kararının kesinleşmesi ile bu menkuller satılarak paraya çevrilmiş ve ihale bedeli olan 103.805,00 TL dosyamıza tahsil edilmiş ve pay cetveli yapılmak sureti ile alacaklılara garameten ödenmiştir. 4)19/01/2017 tarihli defter tanzim tutanağı ile 6.500,00 TL'lik menkul tespit edilmiş olup, menkullerin taşınması ve muhafazası masraflı olacağı takdir olunduğundan müflis şirket yetkilisi ...'a yeddiemin olarak teslim edilmiştir....
İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....
ndan satın aldığı gazete kağıdına sarılı 14 adet cep telefonu ve 3 adet laptop bulunarak muhafaza altına alındığı soruşturma kapsamında yapılan inceleme neticesinde 5 adet cep telefonu ve bir adet laptop bilgisayarın çalıntı olduğunun ve çalıntı eşyalar hakkında ayrı ayrı işlem yapıldığının dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında söz konusu eşyalara ilişkin olarak hırsızlık veya suç eşyasının satın alınması suçundan birden fazla kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak kamu davası açılmış ise diğer dava dosyaları getirtilip, incelenerek davaların birleştirilmesi ve TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Bozmayı gerektirmiş,sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; maddî-manevî tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu,eşyalara zarar verdiğini belirterek kadının davası, kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, su borularının kırılması nedenine dayalı haksız fiilden kaynaklanan tazminat, birleşen dava su borularının kırılarak müdahale edildiği, iddiasına ilişkin olup bu haliyle menkul eşyaya ilişkin tespit davası niteliğindedir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2018/9860 Esas ve 2018/14781 Karar sayılı ilamında da Bölge Adliye Mahkemelerinin istinaf sebepleri ile bağlı olduğu vurgulanmıştır.) İlk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararına karşı kamu düzenine ilişkin hususlar ve davacının istinaf itirazlarıyla sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Dava, ürün kira sözleşmesinin mevcut olduğu iddiasına dayalı olarak muarazanın giderilmesi, menfi tespit, menkul eşyaların teslimi ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle yoksun kalınan kâr kaybının tazmini taleplerine ilişkindir. Ancak davacının, dava dilekçesindeki menkul eşyaların teslimi hususundaki talebi bakımından ilk derece mahkemesince 18/12/2019 tarihli 10. celsede ayırma kararı verilerek bu talebin ayrı bir esasa kaydı cihetine gidildiğinden eldeki dosyanın istinaf incelemesinde menkul eşyaların teslimi talebi bakımından bir değerlendirme yapılmayacaktır....