Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/13386 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini, mezkur mahaldeki demirbaş ve eşyaların hukuka aykırı olarak gerçek bir satım gibi gösterilerek, emsal değerlerinin altında bir fiyata elden çıkarılmak sureti ile müvekkilinin zarara uğratılmasının amaçlandığını, söz konusu menkul malların fiili durum ve değerinin... ... Hukuk Mahkemesinin 2021/43 D.iş sayılı dosyasında tespit ettirildiğini, dava dışı şirketlere değerinin çok altında bu menkul malların muvazaalı olarak satıldığını belirterek, bu nedenle oluşan zarardan ötürü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL'nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup (HMK md.1), bu husus dava şartıdır ve taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK md.114/1- c, 115/1). Somut olayda; davacının kayınpederine karşı açtığı ziynet ve çeyiz eşyasının aynen iadesi veya olmadığı takdirde bedelinin tahsili davası, dava dilekçesindeki anlatımlar ve tanık Zekiye'nin beyanı dikkate alındığında, aile hukukundan kaynaklanan eşler arasındaki kişisel mal iadesi kapsamında bir talep niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı alacak davası niteliğindedir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : - K A R A R - Uyuşmazlığın menkul kıymet alım satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına, davanın menfi tespit ve itirazın iptali biçiminde açılmamış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 28.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Kiralanan taşınmazın amacı doğrultusunda otel olarak kullanılması nedeniyle otelin kendisinde ve demirbaş eşyalarına meydana gelen eskime ve yıpranmalardan davalı kiracının sorumlu olmayacağı kuşkusuzdur. Binanın bilirkişice tespit edilen yaşı itibariyle tamirat bedelinden %25 yıpranma oranı düşülmesi hakkaniyete aykırı olmuştur. Bu nedenle mahkemece ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda hasar ve zararın yeniden tespit edilerek kullanma süresi de dikkate alınarak tespit tarihindeki rayice göre tamirat bedelinin tespiti ile boya ve badana gibi bir kısım giderlerin normal kullanım sonucu yenilenmesi gereken giderlerden olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Mahkemece, tespit dosyasında tespiti yapılan eşyaların davacının kişisel eşyası ve çeyiz eşyası niteliğinde olduğu anlaşılmakla Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/4 D.iş sayılı dosyası ile tespit edilen, bilirkişi tarafından Liste 1 ve Liste 2 başlığı altında sıralanan eşyaların davalıdan alınarak davacıya aynen aynen iadesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik tasarruf özgürlüğüne yönelik saldırılara el atmanın önlenmesi davası ile karşı koyabileceği gibi istihkak davası ile de karşı koyabilir. Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen verilmesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir....
Dosyanın incelenmesinden, davacının kesinleşen vergi borcu nedeniyle … tarih ve …, … ve … sıra nolu haciz bildirileriyle yedi parça taşınmazı üzerine haciz uygulandığı, ancak haczedilen bu taşınmazların açık arttırma ile satışı yapılarak paraya çevrilmediği gibi bilirkişi marifetiyle rayiç bedellerinin tespiti yoluna da gidilmeden, 9.9.1998 tarihli haciz tutanağı ile davacının işyerindeki menkul mallarının haczedildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, alacaklı idarece, haciz uygulanan taşınmazların haczin dayanağını oluşturan amme alacağını karşılamaya yeterli olup olmadığı yolunda herhangi bir araştırma ve tespit yapılmaksızın davacının menfaatine aykırı şekilde menkul malları üzerine ikinci kez tesis edilen haciz işleminde hukuka uygunluk görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…....