"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava elatmanın önlenmesi, kal ve enkaz bedelinin tespiti istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Mahkeme davayı meni müdahale davası olarak nitelemiş ve esastan reddetmiştir. Dairemizin temyiz inceleme görevi kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye davalarının incelenmesine ilişkindir. Davacının iddiası ve hükmün gerekçesine göre temyiz inceleme görevi Dairemize ait değildir. Ne var ki görevli 1. Hukuk Dairesi de görevsizlik kararı vermiş olmakla görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesine, 25.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı meni müdahale ve kal istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2004 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 12.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, mülkiyeti .ve Bakır Sanayi Kooperatifine ait olduğunu bildirdiği taşınmazdan yeterli bir bölümü trafo yeri olarak 16.5.1990 günlü sözleşmeye dayanarak kiraladığını kendileri ile sözleşme bağı bulunmayan davalı yanın bu yere haksız bir şekilde elattığını ileri sürerek bunun menine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise aynı yeri kendisinin kiraladığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Açıklandığı üzere davanın yanları arasında düzenlenmiş bir sözleşme mevcut değildir....
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafından, davalının babası aleyhinde açılan men'i müdahale ve kal istemli davada, taşınmazı içinde kalan ve davalının babasına ait olan ev ve garajın kaldırılmasının istendiği, mahkemece davalının babasının evin ve garajın yapılmasında iyiniyetli olmadığı taşınmazın bir başkasına ait olduğunu bildiğini ancak yıkımın fahiş zarar doğuracak olması nedeni ile malzeme bedeli olarak tespit ettiği 27.083,89 TL'nin mahkeme veznesine depo edilmesi karşılığında meni müdahale ve kal isteğinin kabulüne karar verdiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı, karar düzeltme isteği sırasında davalının babası ve davalı tarafından ev ve garajın bizzat yıkıldığı davacı tarafından yıkımdan hemen sonra AHM'nin 2007/122 esas sayılı dava dosyasında Halil Arslan mirasçılara karşı açtığı davada yıkılan ev ve garaj için mahkeme veznesine yatırdığı bedelin iadesini istediği, davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği...
Davacı istinaf dilekçesinde; davada tapu iptaliyle birlikte men-i müdahale ve kal taleplerinde bulunmuş olmalarına rağmen, davanın yalnızca tapu iptali talebinin kabulüyle neticelendiğini, men-i müdahale ve kal talepleri hakkında hüküm kurulmadığını, Mahkemece taleplerinden azına hükmedildiği gibi, talebin tamamının neden karşılanmadığının da hükümde gösterilmediğini, bu yönüyle 1250 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali hükmüne bir diyecekleri bulunmamakla birlikte Mahkeme kararının diğer hükümler yönünden kaldırılmasını, istinaf merciince yapılacak yargılamayla men-i müdahale ve kal taleplerinin de kabulü ile lehlerine vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir. 2.2....
Davacı istinaf dilekçesinde; davada tapu iptaliyle birlikte men-i müdahale ve kal taleplerinde bulunmuş olmalarına rağmen, davanın yalnızca tapu iptali talebinin kabulüyle neticelendiğini, men-i müdahale ve kal talepleri hakkında hüküm kurulmadığını, Mahkemece taleplerinden azına hükmedildiği gibi, talebin tamamının neden karşılanmadığının da hükümde gösterilmediğini, bu yönüyle 1250 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali hükmüne bir diyecekleri bulunmamakla birlikte Mahkeme kararının diğer hükümler yönünden kaldırılmasını, istinaf merciince yapılacak yargılamayla men-i müdahale ve kal taleplerinin de kabulü ile lehlerine vekalet ücretine karar verilmesini istemiştir. 2.2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Anamur Asliye Hukuk ve Anamur Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Dava, kadastro yenileme işleminden sonra üzerine açılan tapu iptali ve tescil ile meni müdahale istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; meni müdahale istenen taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Ecrimisil, meni müdahale-kal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... A.Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
(C), (D) harfi ile gösterilen elektrik direği, trafo, kabin ve TV vericisinin TRT'ye ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine de karar verildiği açıktır. 5. Öncelikle mevcut davamız tefrik sonrası, sadece kal ve ecrimisil yönünden devam etmekle, mahkemenin önünde meni müdahale yönünden görebileceği bir dava bulunmamaktadır. HMK. 24 maddesinde, "Hakim iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz" şeklinde formule edilen tasarruf ilkesi düzenlenmiştir. Bu durumda mahkeme önünde "meni müdahale" isimli bir dava bulunmadığı halde, hakim belirtilen ilkeye aykırı davranmış olmakla, öncelikle hükmün bu yönden bozulması gerektiği kanaatindeyim. 6. Esas yönünden yapılan değerlendirmede ise, kadastro mahkemesinin hükme bağladığı kararın tam olarak incelenmediği, beyanlar hanesindeki şerhin de dikkate alınmadığı, kararın bu yönden de eksik ve hatalı olduğu açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/149 E-2009/146 K sayılı kararından sonra davacının, protokol düzenlenmesini ve kal kararının uygulanması yerine kira ödenmesini talep ettiğini, kal kararının kendisine hiçbir faydasının olmayacağını, davayı açarken de tek amacının dükkanın kirasından pay almak olduğunu, kal kararının uygulanması yerine kira bedeli ödenmesini talep ettiğini, bunun üzerine tarafların anlaşarak 20.01.2011 tarihli protokolü imzalandığını, müdahale eden yapının var olduğu sürece kal kararının uygulanmayacığının açıkça kabul edildiğini, protokol gereğince Ümraniye 3. Asl. Huk. Mah.'nin 2007/149 Esas sayılı dosyasının kapatma ödemelerinin yapıldığını, müdahale edilen kısım için aylık kira bedelinin ödendiğini, davalının protokole uygun hareket ettiği halde davacının kötü niyetli olduğunu, davacının taşınmazı hakkında idarece verilmiş bir dönüşüm ve gelişim alanı kararı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....