"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki asıl menfi tespit ve çekin iadesi, birleşen istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece, asıl dava yönünden "...çeklerin bedelsiz kaldığından davacının borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptali isteminin reddine..." şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de, asıl davanın menfi tespit ve çeklerin iadesi istemine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında "davanın reddine" şeklinde karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72/6.maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilir); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku, Ankara, 2017, s. 146)....
Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. (İİK m. 72/VI)....
Yasal açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dava; menfi tespit istemiyle birlikte çekin istirdatı talebine ilişkindir. Dava dilekçesinin incelenmesinde; huzurdaki dava nedeniyle arabuluculuğun dava şartı olmadığına dair Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/... E. ve 2020/... K.ve 10/02/2020 tarihli kararına atıf yapılmış ise de anılı karar tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce yürürlüğe giren kanun değişikliği nedeniyle menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı haline getirildiği, istirdat davaları yönünden ayırıcı bir düzenlemenin bulunmadığı, bu haliyle çekin istirdatı talebinin de bu kapsamda olduğu değerlendirilmekle davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, taraflar arasında imzalanmış olan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı, hastalara uygulanan tedavilerde kullanılan malzemelerin fiyatlarında davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin yerinde olmadığı iddiası ile yapılan kesintiden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise uygulanan fiyatların sözleşmeye uygun olmadığı ve fahiş olduğu anlaşıldığından haklı olarak kesintinin uygulandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan kesintinin büyük oranda haksız olduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece alınan ilk bilirkişi heyeti bu konuda uzman olmadıklarını belirtmişler, bunun üzerine hükme esas alınan 26.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporu tanzim edilmiştir. Davalı tarafça alınan rapora itiraz edilmiştir....
Menfi tespit davası açılması bir süreye tabi değildir. Menfi tespit davası, borç (tamamen) ödeninceye kadar açılabilir. Zira, borç ödendikten sonra , istirdat davası açılabilir.(Uygulama ve Öğretide Menfi tespit ve İstirdat(Geri Alma) Davası-Nihat Yavuz syf.136) O halde İİK.'nun 72. maddesinde, menfi tespit davası açılması için bir süre öngörülmemiş olup, borç ödeninceye kadar her zaman menfi tespit davası açılabilir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2014/519 Esas 2014/7733 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)...
Davacı vekili son celsede, borcun tamamının icra dosyasına ödendiğini, bu nedenle menfi tespit davalarının istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. Mahkemece, davanın dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak kabulü ile ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyeti ispatlanamadığından, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde, ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
ın davacı iş yerinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak maaşından haczedilen miktarın işveren tarafından ilgili dosyaya ödendiği, davacının, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada bilahare zimmetinde sayılan borcun fer'ileri ile birlikte yargılama sürecinde Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürdüğü, kurumdan gelen cevabi yazıda da 28.04.2016 tarihinde 76.350.00 TL’nin davacı tarafından ödendiğinin bildirildiği, her ne kadar 6183 sayılı Kanunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü kapsamında bir düzenleme yok ise de menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat istemini de kapsadığı, davaya istirdat davası olarak devam edilerek davacı tarafından ödenen 76.350.00 TL’nin istirdadına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle...
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit - istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/7 maddesinde takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği düzenlemesi yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 09.07.2012 gün ve 2328 Esas, 4739 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK'nın 440/...-I maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun'un .... maddesiyle HUMK'na eklenen Ek-Madde ...'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2012 yılı için ....300,00 TL'dir. Davacı vekili, menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuş, mahkemece 2006/128 E. ve 2007/214 E. sayılı takip dosyalarına konu toplam ....157,......