WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı, menfi tespit konulu ilamının kesinleşmediğini, icrası için kesinleşme şartı bulunan menfi tespit konulu ilamın İİK’nun 72/4. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konu edilmesinin mümkün olmadığını, davacının, kendi lehine hükmedilmiş olan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminatı ilam kesinleştikten sonra ilamlı takip yoluyla alacaklıdan talep edebileceğini, menfi tespit davasının kabulüne ilişkin ilamın kendisi ancak kesinleştikten sonra uygulanabileceğinden, bu ilamın eklentisi niteliğinde olan tazminatın ve yargılama giderlerinin de talep edilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiğini, bu nedenle takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

Maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Antalya Genel İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının ... borçlunun ...olduğu, ...-TL asıl alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının ... tanzim, 20/05/2019-20/10/2019 tarih aralığına ait 6 adet bonodan kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

    Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

      İİK’nun 72’nci maddesinin 2’nci ve 3’üncü fıkralarına göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.-İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür....

      Davalı tarafından iş bu davanın açılma tarihi olan 02/12/2020 tarihinden önce davacılara yönelik ---dosyası üzerinden12/02/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK 72. maddesinde; " Borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir" hükmüne yer verilmiştir. Dava, İİK 72. maddeye dayalı ve icra takibinden sonra açılmış olan MENFİ TESPİT davasıdır. ----- tediye ve ödeme tarihli, --- tediye ve ödeme tarihli 4 adet bononun TTK hükümleri nezdinde geçerli olduğu anlaşılmıştır....

        Somut olayda, davacı tarafça icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmış olup, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi, satış işlemlerinin durdurulmasına yöneliktir. İİK'nin 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, teminatlı ya da teminatsız olarak uygulanabilecek tedbir türü de icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesidir. Davacı tarafın talebi, satışın durdurulmasına ilişkin olup, İİK'nin 72/3 maddesine göre tedbiren satışın durdurulması da mümkün değildir....

        Somut olayda, davacı tarafça icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmış olup, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi, satış işlemlerinin durdurulmasına yöneliktir. İİK'nin 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, teminatlı ya da teminatsız olarak uygulanabilecek tedbir türü de icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesidir. Davacı tarafın talebi, satışın durdurulmasına ilişkin olup, İİK'nin 72/3 maddesine göre tedbiren satışın durdurulması da mümkün değildir....

        Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir------- Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

          İİK.nun 72/son maddesinde öngörülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında uygulanır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Somut olayda, menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece dava konusu çekin keşide yerinin ... olması nedeniyle ... mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek, yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyize eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            GEREKÇE: Eldeki dava; ilamlı icra takibine karşı açılan menfi tesbit davasıdır.İİK’nun 72. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." Türk Hukukunda, bölge adliye mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde göreve başlamasıyla,hükümlere karşı başvurulabilecek olağan kanun yolları istinaf ve temyiz kanun yolu olarak düzenlenmiştir.Bir karara karşı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı kanunlarda belirlenir. Buna göre, esasen HMK m. 341 vd. hükümlerinde hangi kararlara karşı istinaf yolunun açık hangilerine karşı kapalı olduğu, HMK m. 361 vd. hükümlerinde ise hangi kararlara karşı temyiz yolunun açık hangilerine karşı kapalı olduğu belirtilmiştir. Öte yandan, HMK m. 374 uyarınca olağanüstü kanun yolu olarak ise yargılamanın yenilenmesi (iadesi) benimsenmiştir. İlgili hüküm kapsamında kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı hangi hallerde yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabileceği düzenlenir....

              UYAP Entegrasyonu