Asıl ve birleşen davada, davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/474 esas sayılı doyasında tapu iptali ve tescil davası açtığını, yargılama sonucunda müvekkili aleyhine verilen tapu iptal ve tescil hükmünü içeren ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edildiğini, oysa ki taşınmazın aynına ilişkin ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını, davalı tarafça kötüniyetli olarak yapılan icra takibi sonucunda haciz kararı alındığını belirterek asıl davada maddi zararın, birleşen davada manevi zararın tazmini istemininde bulunmuştur. Asıl ve birleşen davada davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosya kapsamından; davacının talebinin maddi tazminat istemi dışında ayrıca haksız haciz nedeni ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili; yerel mahkemece yetki ve zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, haksız icra takibi ve haksız haciz işlemi bulunmadığını, yerel mahkemenin mevcut kabule göre kurduğu hükmün infazda tereddüte yol açtığını, yerel mahkemece 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine şeklinde karar verildiği ancak olay tarihinin ne olduğunun hüküm yerinde gösterilmediğini, manevi tazminat tutarının manevi zararı giderme amacına uygun olmadığını, ayrıca manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız icra takibi nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
Maddelerinin ön gördüğü, manevi tazminat ödenmesini gerektirir şekilde kişilik haklarının saldırıya uğradığı hususunun kanıtlanamadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, menfi tespit talebi yönünden davanın kabulüne , yasal koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davacının dava ve İzmir 22....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/514 Esas KARAR NO: 2022/848 DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 02/03/2015 KARAR TARİHİ: 18/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (alım satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ----------tarafından ---- senesinde müvekkili aleyhine----- dosyası takip başlatıldığını, takip dayanağı olarak ---- alacağının gösterildiğini, müvekkilinin kredi sözleşmesinden kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, sözleşmedeki imzanın müvekkiline olmadığını, bu sebeple ----esas sayılı dosyası ile manevi tazminat talepli menfi tespit davası açıldığını, görevsizlikle,----- esasını aldığını, bu takip ve dava sonrasında, davalılardan ----- dosyası ile ilamsız takip ikame ettiğini, takibe konu senet için diğer davalı -----Numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığını, alacaklı olarak ------ gösterildiğini, Senedin alacaklısının farklı olduğunu, bu nedenle ----dosyası ile ödeme...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, takipten sonra İİK.72 mad dayalı olarak açılan menfi tespit ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız icra takibi ve haciz nedeniyle oluşan manevi zararın tazmini talebinin reddi yönündeki karar davacı tarafından istinaf incelemesine konu edilmiştir. Davalının davaya konu senetle ilgili olarak bedelsiz senedi kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve fakat ceza yargılamasının henüz kesinleşmediği, Yargıtay'da temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. Haczin haksızlığı menfi tespit kararının kesinleşmesiyle sabit olursa davacı fiili hacize maruz kalmış dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait araçla ve dava dışı şahıslarında karıştığı trafik kazası yaptığını, kaza sonucunda yaralanan ... tarafından .....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/467 E sayılı dosyası üzerinden açılan maddi ve manevi tazminat davasının sonucunda müvekkili ..., davalı şirket ve ....aleyhine 5.331,96 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, kararın müvekkili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ca müvekkili lehine bozulduğunu, bozma sonrası mahkemenin 2012/778 E, 2013/295 K sayılı ilamı ile müvekkili açısından davanın reddine karar verildiğini, davalının kararı temyiz etmemesi nedeniyle onun açısından kesinleştiğini, .......
kez hacze gidildiği, davacının borçlu olmadığı bedeli ödemek zorunda bırakıldığı davacının onur ve prestijinin zedelenerek manevi zarara uğradığı, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının bu sebeple yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açtığı istirdaden alacak ve manevi tazminat talebini içerir davanın kabulüne, 5.650 TL istirdaden alacak ile 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 11/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Dairesinin 2017/4792 takip sayılı dosyasında taraflar arasındaki boşanma ilamının ve Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesinin 2017/245 D.İş sayılı dosyasında dayanak tutularak icra takibi başlatıldığı, borçludan işlemin faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat, 147,05 TL yargılama giderinin işlemiş faizi, 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 29.666,40 TL alacak talep edildiği, menfi tespit talebinin de bu takibe ilişkin olduğu görülmüştür. Davalı tarafça davacı borçlu aleyhine yapılan asıl alacak ve yargılama gideri ve bunların faizleri yönünden her iki takibin dayanığı da Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2011/100 Esas, 2012/597 Karar sayılı ilamıdır....
İcra Dairesinin 2010/7925 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacının evinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, ayrıca davacının maaşına haciz konulduğu, davacı tarafından davalı hakkında açılan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/994 esas, 2012/143 karar sayılı kararı ile davacının takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafından davalıya ödenen miktarın istirdadına kesin olarak karar verildiği, bu şekilde yapılan icra takibinin ve yapılan haciz işleminin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Davacı hakkında yapılan haksız icra takibi ve haciz işleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı şüphesizdir. Mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
olan 31/10/2016 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalıdan tahsili gerektiği; davacının, davalı şirketten aldığı ürünler ile sözleşmenin iptali sonrası aldığı muadil ürünlerin kalite, sayı ve özellikler itibariyle aynı olması halinde , menfi zararın talep edilebileceği, ancak davacı tarafın farklı özellik , sayı ve kalitede bir ürün satın aldığı için menfi zararın talep edilmesinin mümkün olamayacağı,bu nedenle davacının menfi zarardan kaynaklanan maddi tazminat talebinin reddi gerektiği; talep edilen manevi tazminat yönünden ise, kural olarak sözleşmeye aykırılık , kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğu..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür....