Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava dilekçesinde borcun miktarı konusunda kooperatif ile aralarında ihtilaf bulunduğundan davalı kooperatife karşı menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının ihraç kararından önce açılmış olması halinde ihraç kararının geçersiz olacağı, ihraç kararının dava açıldıktan sonra alınması halinde ise menfi tespit davasının sonucunun beklenmesinin gerekeceği, bu nedenle menfi tespit davasının açıldığı tarihin araştırılması gerektiği, ayrıca kabul şekline göre de borç miktarının belirlenmesi için genel kurul tutanaklarının getirtilmesi, anılan tutanaklar, kooperatife ait defter kayıtları ve belgeler ile tarafların dayandıkları diğer delillerin toplanması ve tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının ihtarname tarihi itibari ile borç miktarının genel kurullarda alınan kararlara, kayıt ve belgelere dayalı olarak belirlenmesi sonucu ihraç kararının iptali istemi hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak, menfi tespit, genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
UETS DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 27/05/2022 KARAR TARİHİ : 26/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif tarafından 08/05/2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında müvekkil ve diğer bir kısım üyelerin kooperatif üyeliklerinden çıkarılmasına karar verilmişse de, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin 08/05/2022 tarihli 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağının 8. Maddesinde bulunan üyelikten çıkarmaya ilişkin genel kurul kararının iptali için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, davacı ve kardeşi ......
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir Davacı vekili tarafından 12.07.2013 tarihli oturumda davayı menfi tespit davası olarak ıslah edecekleri belirtilerek süre talep edilmiş, mahkemece genel kurul kararının iptaline yönelik davanın ıslahla menfi tespit davasına dönüştürülmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle, davacı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın ıslah ve maddi hataların düzeltilmesi başlıklı 176. maddesinde “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasa'nın 180. maddesi ise, “ Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildiriminden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmünü içermektedir....
Davalı vekili, davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının iptali istenen kararla ilgili muhalefet şerhi vermediğini, alınan kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; genel kurul kararının iptali davasının bir aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, henüz kesin maliyetlerin tesbit edilmediği, kesin maliyetler belirlendiğinde anasözleşmenin 63. maddesi uyarınca denkleştirme yapılacağı gerekçeleriyle genel kurul kararının iptali ve menfi tesbit davasının reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahkemece her ne kadar iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tespit istemi bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, menfi tespit istemi yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının 21.06.2015 tarihli 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bu genel kurul kararına istinaden başlatılan davaya konu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talep ettiği, davaya ve takibe konu alacağın dayanağı olan genel kurul kararının iptali istemli açılan davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kooperatif genel kurul kararlarının tüm üyeler yönünden bağlayıcı olması ve davacının kooperatif üyesi olması nedeniyle davacının bu genel kurul kararına istinaden kooperatife 8.700,00 TL asıl alacak tutarında borçlu olduğu, genel kurul kararı ile 8.700,00 TL'nin 2015 yılı sonuna kadar ödenmesine karar verilmesi karşısında davacının 01.01.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, genel kurul kararında bahsi geçen % 10 gecikme faizi oranının yıllık temerrüt faiz oranı olduğu, 01.01.2016 tarihi ile takip tarihi olan 12.08.2016 tarihi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hükmün temyizi üzerine Dairemizin bozmasına karşı, yerel mahkemenin direnme kararının temyiz edilmesi ve dosya Hukuk Genel Kurulunca Dairemize gönderilmiş olmakla gereği düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, müvekkillerinin davalı kooperatifte 12.09.2009 tarihinde yapılan genel kurulda alınan istifa edecek üyelerin üyelikleri için ödenecek bedel ile ilgili maddenin iptali için dava açtıklarını, müvekkillerinin kooperatif cari hesabına, iptali istenmiş olan bu genel kurul kararında bahsi geçen istifa edecek üyelere ödenecek bedel için borç kaydedildiğini, kooperatif yönetim kurulunca hesaba işlenen borcun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, 07.02.2009 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 7. gündem maddesinde üyelerin yükümlülükleri ve gecikme cezasının görüşüleceğinin belirtildiğini, 12.000,00 TL ödeme ve % 5 gecikme cezasına oyçokluğuyla karar verildiğini, belirlenen bedelin içinde müteahhidin ödemesi gereken kalemler bulunduğunu ileri sürerek, genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla 07.02.2009 tarihli genel kurul kararı ile talep edilen 12.000,00 TL'den borçlu olmadığının tespit edilmesini istemiştir....
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalı site yönetimi aleyhine açılan menfi tespit ve dava konusu genel kurul kararlarının iptali istemi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; menfi tespit talebi yönünden icra dosyasında takip konusu yapılan borç miktarı üzerinden hesaplanan alınması gereken peşin karar ve ilam harcının ikmali hususunda verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça peşin harcın yatırılmaması üzerine menfi tespit talebi yönünden, Harçlar Kanunu'nun 30. ve HMK.nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılarak, yasal yenileme süresinde peşin karar ve ilam harcının ikmal edilerek davanın yenilenmemiş olması karşısında menfi tespit talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde; ayrıca tapuya kayıtlı yönetim planında, dava konusu sitenin Bodrum İlçesi, Türkbükü Mahallesi, 750 ve 751 (yeni 171 ada 18 ve 19) parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kurulu olduğunun ve her iki parselin birlikte yönetileceği ve yönetim planında...