"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile imzaladıkları 29.09.2010 tarihli eğitim programı sözleşmesi gereğince bilgisayar, ingilizce, muhasebe ve grafik eğitimi konusunda davalıyla anlaşmaya vardıklarını, kredi kartına 12 taksit yapmak suretiyle kendisinden toplam 7.900,00 TL tahsil edildiğini, kursa başladıktan 3 hafta sonra Yaşar Üniversitesi İstatistik Bölümüne girmeye hak kazandığını ve eğitim programından ayrılmak zorunda kaldığını, sözleşmenin feshini istediği halde davalı tarafından olumlu bir cevap alamadığını ileri sürerek, 3 haftalık kurs bedeli haricinde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
Alacaklı cevap dilekçesinde teminat amaçlı çek alınmadığını iddia etmiş ise de, menfi tespit davası karar gerekçesi, takip talebinde çek ile birlikte bayilik sözleşmesine dayanılması, alacaklının 31.12.2012 tarihinde borçluya açtığı borçlunun süresinden önce bayilik sözleşmesini fesih etmesi nedeniyle zararın önceden verilen çeklerden tahsil edileceğine ilişkin noter ihtarı ve 22.01.2015 tarihli duruşmada, alacaklı vekilinin menfi tespit davasının reddi ile takip konusu çek nedeniyle borçlunun borçlu olduğunun belgelendiği şeklindeki ifadesinden çekin bayilik sözleşmesi ile birlikte verildiği çekişmesiz olup, bayilik sözleşmesinin her iki tarafa borç yükleyen sözleşme olması nedeniyle sözleşme gereğince verilen çeklerden dolayı borçlunun borcunun olup olmadığı, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı yargılamayı gerektirmektedir. Menfi tespit davası sonucunda verilen red kararı kesinleşince maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/473 2022/23 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Davaya bakan Antalya 3. Tüketici mahkemesi davaya İstanbul nöbetçi Tüketici mahkemesinin bakacağından bahisle yetkisizlik kararı vermiştir. Davaya bakan İstanbul 8. Tüketici mahkemesi davaya Antalya 3. Tüketici mahkemesinin bakacağından bahisle karşı yetkisizlik kararı vermiş ve dosyayı merci tayini için dairemize göndermiştir. Dosyanın incelenmesinde davaya bakan ilk derece mahkemelerinin farklı BAM'nin yetki alanlarında kaldığı Antalya-İstanbul bu nedenle uyuşmazlığın çözüm yerinin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi olduğu anlaşıldığından dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK'nın 22/2 ve5235 sayılı Yasanın 36. Maddeleri hükmü gereğince dosyanın Yargıtay 5....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tüketicinin açtığı menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalılardan ... Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 11.595,20 TL harcın mahallinde davalı ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğün 23.maddesine göre; belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. Gerekçeli karar ve temyiz layihasının davacı vekiline "tebliğ evrakı işyerinde daimi işçisi Müjde Karagöl imzasına'' derciyle tebliğ edildiği görülmektedir....
E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı, davalıca yapılan haksız icra takibi üzerine açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığını ancak dava devam ederken takibe konu borcun ödendiğini, menfi tespit davasında hatalı olarak istirdat hükmü yerine sadece tespit hükmü kurulduğunu, ileri sürüp ödediği paranın istirdatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, istirdat davası açmak için gerekli olan hak düşürücü sürenin geçirildiğini savunmuş ve Mahkemece hak düşürücü süre geçirildiği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, Zeytinburnu 2....
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2021 NUMARASI : 2021/707 ESAS, 2021/1057 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı görünen T3 ile site geçici yönetimi arasında yapılan sözleşme sonunda temizlik işleri Eyder Temizlik adı altında T3 tarafından çalıştırılan işçiler aracılığı ile yapıldığını, davalı tarafından yapılan...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava konusu uyuşmazlık, un değirmeni olarak işletilen ticarethaneye ilişkin elektrik borcundan dolayı açılan menfi tespit davasıdır.Bu kapsamda tacir olan davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 sayılı Kanunla değişik 3-e maddesi hükmüne göre tüketici sayılmasına imkan bulunmamaktadır.Bu itibarla Mahkemece davaya bakmakla görevli Mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilmeden tüketici mahkemesi sıfatıyla bakıp karar vermesi doğru görülmemiştir....
menfi tespit davası uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırıldığını, eğer kambiyo senedinin düzenlenmesine sebep olan alacak geçersizse o kambiyo senedinin bedelsiz olduğu kabul edildiğini, bu durumda dikkat edilen temel borç ilişkisinin kendisi olmadığını, temel borç ilişkisinden doğan asıl alacak olduğunu, bu nedenle bedelsizliğe dayanan menfi tespit davası açılarak borçlu borç ilişkisinin maddi anlamda borçlusu olmadığını tespit ettirmeye çalıştığını, menfi tespit davalarının niteliği itibariyle teknik anlamda bir alacak veya tazminat davası olmadığı, karşı tarafın parasal bir edime mahkum edilmesi(eda niteliği) şeklinde bir hüküm içermediğinden arabuluculuk dava şartına tabi olması düşünülemeyeceğini, Menfi tespit davası arabuluculuğa tabi olmadığı için de tarafımızca arabulucuya başvurulmadığını belirterek, istinaf Başvurumuzun kabulüne, İlk derece mahkemesi tarafından verilen usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasına, Davalı aleyhine açtığımız Menfi...