Davalı ise, ikinci sulama hakkı kullandırılırken dava dışı birlik üyesinin, 032 ve 044 nolu iki ayrı su kanalına aynı anda su verildiğini, 044 numaralı su kanalının başında kimsenin bulunmadığı ve suyun kontrolsüz bir şekilde boşa aktığının görevlilerce tespit edildiğini, 032 numaralı su kanalının başında bulunan ...’in işçilerinin, sulama işi bu tarlada bitmesine rağmen diğer kanalın başına gitmediklerini, bunun üzerine Birlik Yönetim Kurulu Kararının 5. maddesine göre hareket ederek, sulama suyunu kesmek zorunda kaldığını, daha sonra ise meyve bahçelerinin sulamasına geçildiğinden, tarlalara tekrar su verilemediğini, olayda bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Su dağıtım personelleri sulama sezonundan önce kendi sorumluluk sahaları içerisinde kimin ne miktarda arazi suladığını, taşınmazın maliki mi yoksa kiracısı mı olduğunu tespit etmektedir. Yine müvekkil kurum saha çalışması yapmak suretiyle su dağıtım personelinin vermiş olduğu bilgileri teyid etmektedir. Yine sulama sezonu içerisinde ilgili personeller aktif bir çalışma yapmak suretiyle çiftçiler tarafından beyan edilen şekilde sulama yapılıp yapmadığını tespit etmektedirler. Öte yandan birlik açısınından önemli olan husus çiftçinin taşınmazın maliki olup olmadığı değildir. Önemli olan çiftçinin birliğe ait suyu kullanıp kullanmadığıdır. Dolayısıyla sulanan taşınmazın dava konusu edilip edilmediği veya kimin adına tescilli olduğu hususları müvekkil kurumu bağlamamaktadır. Önemli olan kimin ilgili taşınmaz üzerinde sulama yaptığıdır. Sulama yapan çiftçiler tespit edildikten sonra beyanname imzalamaları gerekmektedir....
Mahkemece, İİK 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmemiş veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödeme yaptığı 4.860,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava, kambiyo senedine dayanan icra takibinde menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı keşideci, senedin sulama bedeli için teminat olarak verildiğini ve borcu ödediğini iddia etmiş olmasına göre ispat yükü davacıya aittir. Şu halde, mahkemece, ispat yükünün davalı tarafa yüklenmiş olması ve buna göre sonuca gidilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
birim fiyatları, ilgili yıla ait Bakanlar Kurulu kararı sonrasında birim fiyatlar baz alınarak belirlendiği ve davacı T1nin iddia ettiği suluma bedeli alacağının 2015 yılı ürünlere göre belirlenen sulama birim fiyatları ve alanları ile ilgili yapılan hesaplamalarda bir tutarsızlık görülmediği, birlik üyesi olmayan su kullanıcılarına belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yapıldığı, davalının 05/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile şahsının ve sulama yaptığı tarlaların sarımsaklı ova sulama birliğinin üyesi olduğunu beyan ettiği, sulama birliği ve su kullanıcısı arasında imzalanması zorunlu olan sözleşmede(Sulama Birliği Ana Statüsü madde 58) su kullanıcısının imzasının bulunmadığı ve bu sebeple davalının su kullanıcısı T3 birlik üyesi olmadığı, su kullanıcısının davalı sulama işletme faaliyetlerine ilişkin olarak birlik meclis ve yönetim kurulu tarafından alınan kararlara diğer birlik üyeleri gibi uymaya ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeye mecbur olduğu(Sulama Birliği Ana...
hala ödeme yapmayan birlik üyeleri hakkında Sulama Birlikleri Kanunu ek madde 1 ve madde 12 ile Sulama Birliği Çerçeve Ana Statüsü'nün 13/1h uyarınca genel hükümlere göre İcra takibi başlatıldığını, müvekkili birliğin görev alanı dışında olan, davalı adına kayıtlı bulunan Beşiktepe Köyü 101 Ada, 1i Parselde bulunan tarla vasıflı taşınmaza şeker pancarı ekildiği ve tamamının beyansız olarak kaçak sulandığının tespit edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı yanın sulama beyannamesi verdiği iddiasına ilişkin olarak davalı taraf Çöplü Köyü 208/3 Parsel, 210/2 Parsel 111/8 Parsel, 110/2 Parsel ile Kızıllı Köyü 133/5 ve İsahacı Köyü 120/2 parselde bulunan tarlalar 13.06.2020 tarihinde üye olarak sulama beyannamesi vermek için T1 gittiğini, kendisinden bu tarlalar için beyan alındığını, saha için olan bu tarlalar için beyandan önce %20 peşin ücret alındığını, davalının bu ödemeleri yaptığını, fakat saha dışı Beşiktepe Köyü...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı; tapuda kendi adına kayıtlı olan 392 ada 32 parsel sayılı 3177,20 m²'lik kayısı bahçesinin sulama işleminin 30 yıldan beri davalı sulama birliğine ait sulama suyundan yapıldığını, sulama birliği tarafından imar planı yapılan yerlerde salma su verilmemesine yönelik karar alınması üzerine, kendi yerinin tapuda bahçe olarak kayıtlı olmasına rağmen su verilmediğini, mağdur olmaması için tespit yapılmasını ve ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece “6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunun 19. Maddesine göre, birlik üyesi olmayan kimselerde sulama hizmetinden mevzuata ve tüzüğe uygun olarak belli şartlar dahilinde yararlanabilirler....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2017/576 ESAS, 2020/218 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili adına haksız bir şekilde Erbaa İcra Müdürlüğü'nün 2015/11972 Esas ve 2015/12063 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatmış olsa da müvekkilinin davalı şirkete böyle bir borcunun bulunmaması sebebiyle kesinleşen icra dosyalarına karşı iş bu menfi tespit davasını açma zarureti doğduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait olan Erbaa Tepekışla ve Çalkara mevkiilerindeki sulama pompalarının bakım ve onarım yapmış olduğunu iddia ederek söz konusu iddiasına ilişkin olarak malzeme kullanmış olduğu gerekçesiyle 16.730,04 TL tutarında ve işçilik bedeli olarak da ayrıca 9.440,00 TL tutarında fatura düzenlediğini, bununla birlikte davalı şirket ile müvekkili kurum arasında her ne kadar 03/06/2015 tarihli 15.000 TL ve 10.000 TL tutarında iki adet bono düzenlenmiş...
Birlik başkanı bu yetkisini birlik genel sekreterine veya birlik müdürüne devredebilir” hükmüne yer verilmiştir. Atabey Sulaması Sulama Birliği Tüzüğünün 26. maddesinde de birlik başkanının görevleri 5355 sayılı Kanuna benzer biçimde düzenlenmiş, Tüzüğün 30. maddesinde ise birlik müdürünün görevleri; “Birlik müdürü, birliğe ait hizmetlerin başkan adına onun direktif ve sorumluluğu altında yürütülmesini sağlar. Birlik başkanı hangi işleri birlik müdürüne devrettiğini bir yönerge ile belirler” şeklinde belirtilmiştir. Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Atabey Sulaması Sulama Birliğine borcu bulunan üyeler hakkında başlatılan icra takibi sırasında, hakkında icra takibi yapılan birlik üyelerinden ...'in borcunu ödememiş olmasına rağmen, birlik müdürü olan inceleme dışı sanık ...'...
oldukları düzenlenmiştir. 19. madde uyarınca sulama bedeli ödemek için birlik üyesi olmak gerekmemektedir....
Somut olayda; ... sulama birliğinin hukuki işlemlerinin takip edilmesi amacıyla ... Barosuna kayıtlı olup ... ilçesinde avukatlık yapan sanık ... ile birlik arasında 15/10/2001 tarihinde ... Noterliğince vekaletname tanzim edildiği, birliğin alacaklarını tahsil edememesi nedeniyle 2004 yılı Nisan ayında sanık ile birlik yönetimi arasında tekrar sözlü bir anlaşma yapılarak, sanık avukata aylık 700 TL ödeme karşılığında sulama birliğinin icra takip ve davalarının yürütülmesinin öngörüldüğü, sanığın birlik adına takip ettiği icra dosyaları nedeniyle yaptığı harici tahsilatları uhdesinde tutarak birliğe teslim etmediği ve 19/10/2005 tarihinde birlik başkanlığı adına ... tarafından ... 1....