Esas sayılı dosyası kapsamında yetki itirazında bulunulmuş ise de takibe konu genel kredi sözleşmesi 29. maddesi ile yetki sözleşmesi yapılmış ve Trabzon Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkilendirilmiş olması sebebi ile takip borçlusunun Trabzon İcra Dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın HMK 17. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. Ayrıca her ne kadar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/... E - 2020/......
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ...'ın gelmiş, diğer taraftan kimsenin gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davalı tarafından talep edilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç bulunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/839 Esas KARAR NO : 2023/48 DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ : 25/11/2022 KARAR TARİHİ : 19/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkili ...'dan Kredi Kartı ve Ticari kredi kullandığını, müvekkilinin borcunu ödeyemediğini ve ... Antalya Genel İcra Dairesi'nin ... E. Sayılı dosyası ile ... TL Asıl Alacak ile Kredi Kartına sabit % 28,08 , Ticari Krediye ise % 61,50 faiz uygulayarak takip başlatıldığını dava tarihi itibari ile toplam borcu olan ... TL' ye ek kapak hesabında görüleceği üzere ulaşıldığını, ... A.Ş.'...
Davalı banka vekili, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden bankadan 40.000.00 TL tutarlı kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, davacılar ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin müvekkiliyle ilgisi olmayıp, aracın da davacı adına kayıtlı olup, sözleşme ile de nakdi kredi kullandığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
ın tüm genel kredi sözleşmelerine kefil olmayıp sadece 19.03.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, davalı banka, bilirkişi ve mahkemenin müvekkilini ... ...'ın tüm borçlarından sorumlu tuttuğunu, ayrıca hesap ve sözleşmeler ile ilgili belgeler istenildiği halde dosyaya sunulmadığını, bilirkişi raporunda da belgelerden bahsedilmediğini, müvekkilinin hangi sözleşmeden ne kadar borçlu ve ne süre ile borçlu olduğu tespit edilmeden yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
Esas sayılı dosyası ile hali hazırda aynı konuya ilişkin menfi tespit davası bulunduğunu ve bu davanın 26/03/2016 tarihli ve 20/03/2015 tarihli sözleşmelerde müteselsif kefaleti geçerli olmadığından davacının aracı sattığı tarih olan 08/05/2015 tarihinden itibaren borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davası olduğu, açılan iş bu davanın 26/03/2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde ki müteselsil kefaletinin geçerli olmadığından davacının aracı sattığı tarih olan 08/05/2015 tarihinden itibaren borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davası olduğu, yani birkaç kelime ile değişiklik yapıldığını, içeriğin ve dava konularının aynı olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine ilişkin 10/05/2016 tarihinde kefalete ilişkin ek protokoller imzalandığını, davacının bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, Kredi Sözleşmesinin Beyoğlu ......
Bank A.Ş. arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi Tespit ve Fazla Ödenen Bedelin İstirdatına ilişkin açılmış davadır. Kredi sözleşmeleri, İzmir ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra dosyası dosya içersinde mevcuttur. Davacı vekili dava dilekçesinde imza kısmının müvekkilinin eli ürünü olduğunu açıkça beyan etmiştir. Celpedilen kredi sözleşmesinin incelenmesine göre, Temlik eden ...bank A.Ş ... Şubesi ile dava dışı ...., arasında 09.05.2006 düzenleme tarihli 30.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacı ... ve dava dışı ... sözleşmeyi 30.000....
İlk derece mahkemesince dosyada bilirkişi kök ve ek raporları alınmış, son olarak talimat yoluyla davalı bankanın kredi kullandıran şubesinin bulunduğu Suluova Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle bilirkişi kök ve ek raporları alınmıştır. Ayrıntısı bu kök ve ek raporda belirtildiği üzere ... Bankası Suluova Şubesi ile dava dışı ... arasında düzenlenen 13.09.2011 tarihli genel kredi sözleşmesine davacının 20.000 TL limitle kefil olduğu, bu kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı borçluya kredi açılıp kullandırıldığı ve bu kredi cari hesabının 03.08.2012 tarihinde tamamen kapatıldığı tespit edilmiştir. Bu kredi kapandıktan sonra asıl borçlu ...'in yeni kredi kullanmak üzere banka ile görüştüğü, tamamen ayrı ve yeni bir kredi kullandığı, son kullanılan kredi ile ilgili ayrı bir genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu son sözleşmede davacının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı belirlenmiştir....
Davalı vekili, Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında dava dışı...e taksitli ticari kredi, borçlu cari hesabı, esnek ticari hesap ve çek hesabı açılıp kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın borçlunun tüm kredi sözleşmesini birleştirip tek bir alacak olarak kefalet limiti ile kefillerden talepte bulunmasının yerinde olmadığı, kefillerin sadece borçlunun kullandığı, 02/12/2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefilliğinin bulunduğu, kefillerin bankanın sonradan asıl borçluya kullandırdığı kredilerden haberinin ve rızasının olmadığı, kefilin sadece imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden geri ödemesi yapılmamış kredilerden sorumlu olması gerektiği, davalı bankanın 10/01/2013 tarihli ihtarnamesinde de açıkça belirtildiği üzere davacı kefilin icra talebi itibariyle asıl borç tutarının 9.774,48 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul , kısmen reddi ile, ... 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2020/51 ESAS - 2020/272 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.'...