Davalı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, takibe konu bonoda davacının da imzasının bulunduğunu, davacının borçtan sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine davacının kefil olduğunu, senedin Genel Kredi Sözleşmesine istinaden alındığı, davalı banka tarafından davacıdan talep edilen alacak miktarının davacının da imzası bulunan sözleşmeden kaynaklandığı ve kefalet limiti sınırları içerisinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe konu bononun davacının kefil olduğu sözleşmeden dolayı teminat maksadıyla verildiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi'nin 2013/12974 Esas - 2014/1413 Karar) Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacıların davalarının (((dava; terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır....
Maddesinde düzenlenenler hariç) 4-5464 sayılı Banka Kartları ve kredi kartları kanununundan, 5-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununundan, 6-6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, --------------- hakkında kanundan, kaynaklanan ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamına gelecek işlere -------bulunması nedeniyle, bakmakla görevli mahkemenin----- görev alanına girdiği belirtilmekle; huzurdaki davada kullanılan ticari kredi kapsamında oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine dair menfi tespit davası olduğu anlaşıldığından, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmesine karar verilmiş olduğundan dosyanın esastan kapatılmasına karar...
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kredi sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, iş bu davadan önce davacılar tarafından ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/117 E. sayılı dosyasında terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın reddi istemiyle dava açıldığının anlaşılması karşısında, mahkemece mirasın reddi davasının sonucunun beklenerek, mirasın reddinin tespitine karar verilerek kesinleşmesi halinde, verilen kararın iş bu davaya etkisi değerlendirip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ...-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak karar verilmiş olmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/14451 sayılı dosyası ile başlattığını, müvekkilinin dosya borcunu kapattığını bu nedenle davacının sorumlu olduğu miktarın tahsili için takip yaptıklarını belirterek, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamasından dolayı dava dışı kredi kullanan şirket gibi borçtan sorumlu olduğu, davalının BK' nun 488. maddesi gereği ödediği miktarın yarısı için icra takibi yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine ve davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Menfi tespit davasına konu olan icra takibine dayanak teşkil eden alacak kefalet sıfatıyla yapılan ödemeden değil, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla dava dışı 3. kişinin borcuna mahsuben yapılmış olan ödemeden ibarettir....
Davalı vekili, müvekkili banka ile davacı arasında 04.03.2004 tarihli 37.000 Euro bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, hesap kat ihtarnamesinin 09.12.2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, takip dayanağı olarak toplam üç adet genel kredi sözleşmesi olduğunu, davacının kefil sıfatının bulunduğu 04.03.2004 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 24. maddesinde kefillerin müşterinin sözleşmenin imzalandığı tarihten önce ve sonra borçlanacağı tüm meblağlardan sözleşmenin 1. maddesinde yazılı yöntemle bulunacak tutara kadar sorumlu olduklarının düzenlendiğini, bu nedenle davacının takip miktarı ile borçlu olduğunu beyan ederek, davanın reddi ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili tarafından, 29.02.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi menfi tespit ve istirdat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda: davanın mirasın hükmen reddi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit ve istirdat talebinin kabulüne dair verilen 02.09.2016 tarihli hükmün .... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü....
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/01/2020 KARAR TARİHİ : 21/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: ... Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda; TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili ..., tarafları ... A.Ş ve ... A.Ş arasında imzalanan 1.500.000,00 TL meblağlı Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, müvekkilinin kefil olduğu genel kredi sözleşmesine müvekkiline ait ... betonarme apartman ve arsası olan taşınmaz üzerinde ... Mahallesinde ... arsa paylı, ... blok, ... kat ... nolu bağımsız mesken üzerinde ipotek tesis edildiğini, müvekkil yalnızca 1.500.000,00 TL tutarındaki sözleşme bakımından ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 18.01.2005 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yaptığını, müvekkilinin kredi sözleşmesini kefil olarak değil asıl borçlu ve kefillerin imzalarının kendileri tarafından atıldığına dair tanık sıfatıyla imzaladığını ileri sürerek, müvekkilinin icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....