WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır.Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hallerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

Davacı tarafından satın alınmasına karar verilen taşınmazın satışı için davalının aracılık ettiği, 20.000,00- TL'nin ise satıcının hesabına gönderildiği , davalının hukuki işlemi başkası adına yaptığının sözleşme içeriğinde de karşı tarafa açıkça bildirildiği , ilgili için işlem yapıldığının alıcı tarafça bilindiği , parayı tahsil edenin de taşınmaz maliki olduğu açık olduğundan , başkası adına işlem yapan davalıya geçersiz sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit istemi yönünden husumet düşmediğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön görülmemiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat olarak verilen bonoların haksız şekilde icra takibine konulduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, satışı davacı tarafından yapılan araç üzerindeki haciz nedeniyle 32.000 TL. bedelli bononun verildiğini, haczin davacı tarafından kaldırılamaması nedeniyle teminat olarak verilen bonoların icra takibine konulmasında bir usulsüzlük olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 30/06/2011 Nosu : 2010/227-2011/171 - K A R A R - Uyuşmazlık, taşınmaz satışı nedeniyle düzenlenen senetlerin taşınmaz satışının gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı olup tarafların sıfatına ve kambiyo hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamasına göre menfi tespit istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz satışı sözleşmesinden dolayı verilen senede bağlı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; yukarıda da belirtildiği üzere, tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmenin resmi şekilde yapılması geçerlilik şartı olup, söz konusu geçerlilik şartını taşınmayan yani resmi şekilde yapılmayan tapulu taşınmazların harici satım sözleşmeleri geçersizdir ve bu durumda taraflarca geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyip, sadece, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak tarafların birbirlerine verdikleri talep edebilecektir." denmiştir. Buna göre yapılan değerlendirmede, tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır....

        No'lu Parselde kayıtlı taşınmaz, Bursa İli Mudanya İlçesi ... Mah. ... Mevkii ... Ada ... parselde kayıtlı taşınmaz, Bursa İli Mudanya İlçesi ... Mah. ... Mevkii ... Ada ... Parselde kayıtlı taşınmaz, Bursa İli Mudanya İlçesi ... Mah. ... Mevkii ... Parselde kayıtlı taşınmaz, ile Bursa İli Mudanya İlçesi ... Mah. ... Mevkii ... Ada ... Parselde kayıtlı taşınmazların satışlarının durdurulması amacı ile teminatsız olarak İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça açılan menfi tespit davasında, satışın durdurulması talebine konu taşınmazların dava konusu olmadığı, İİK.nın 72/3 gereği takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ve satışın durdurulması talebinin takibin durdurulması talebi mahiyetinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacının menfi tespit talebinin kabulü ile, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/90337 Esas sayılı dosyasından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminatının şartları oluşmamış olması sebebiyle reddine karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir....

          Mahkeme, davalının cevap dilekçesi ile 8.225,45 TL yönünden davayı kabul ettiği,ayrıca taşınmaz satış sözleşmelerinin resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmelerin geçersiz olduğu, tarafların geçersiz sözleşmeye dayalı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebileceği,menfi zararın ise ancak geçerli olarak kurulan sözleşmelerde talep edilebileceği,eldeki davada davacının , daire satışı olacağı düşüncesi ile bozdurduğu altınları dairenin satışının olmaması nedeni ile tekrar altın alması sonrası ülke ekonomisinin hızlı değişen ekonomik verileri nedeni ile uğradığı zararı talep etmekle bu menfi zarar kapsamında istenebilecek olan bu talebin reddi ile, ödeme dava tarihinden sonra yapıldığı için infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği gerekçesi ile; "Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, İstanbul Anadolu 19....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 26.04.2011 - K A R A R - Uyuşmazlığın taşınmaz satışı nedeniyle düzenlenen bono vasfında olmayan senetten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, tarafların sıfatına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu