Bu kapsamda; taraflar 27.09.2022 tarihli duruşmaya davet edilmekle, Yargıtay ilamına ilişkin beyanları alınmış ve mahkememizce söz konusu Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, Yargıtay aşamasında kesinleşen alacağa ilişkin hüküm korunmakla, ilam kapsamında; davacının menfi tespit iddiasına konu 13.06.2011 tarihli 25.595,41-TL bedelli faturayı defterlerine kaydettikten iki buçuk ay sonra iade ettikleri görülmekle, ilgili faturanın benimsenerek deftere kaydedilmesi nedeniyle işbu faturaya ilişkin menfi tespit iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığından, davacının menfi tespit davasının reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır....
. - K A R A R - Dava; ticari mal satışından kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacıdan alınan meyve sularının müvekkiline teslim edildikten 10 gün sonra kendiliğinden akmaya ve bozulmaya başladığını, durumun davacıya bildirildiğini, malların bozuk olduğunu tespit eden davacı şirket yetkililerinin iade alacaklarını belirtilmesine rağmen gelip malları almadığını, takibin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı ... Tekstil Şti. arasındaki satım akdi nedeniyle verilen poliçenin tahsil cirosu ile davalı bankaya devredildiğini, ancak malların teslim edilmemesi nedeniyle poliçenin bedelsiz kaldığını belirterek söz konusu poliçeye dayalı takipten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, poliçenin dava dışı ......
İcra Müdürlüğü’ nün 2002/2485 sayılı takip dosyasında 4.126.50 YTL’ lik kısma yönelik (temerrüt faizi uygulanmak suretiyle) borçlu bulunmadığının tespitine, tazminata yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ve katılma yolu ile davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesi, temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcı da yatırılmadığından, temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın niteliği gözetilerek, davacının aleyhindeki icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığı miktarlar ayrı ayrı saptanarak menfi tespit yönünde hüküm kurulması ve borcun saptanmasında BK’ nun 104/son maddesi hükmünün gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
nin bu faturaya dayalı alacağını 29.09.2010 tarihli protokol ile davalı ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı yüklenici şirket ile akdî ilişkisi olan davacı ... olup diğer davacı şahıslar yönünden açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi doğru ise de, davacı iş sahibi şirket yüklenici tarafından düzenlenen 19.07.2010 tarihli faturaya itiraz ettiğinden ve faturadan dolayı borçlu olmadıklarını savunduğundan fatura konusu işin yapılarak teslim edilip edilmediği hususunda gerekirse mahallinde keşif de yapılarak fatura konusu alacağa temlik eden şirketin hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın tutarı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde davacı şirket yönünden de davanın kabulü ile menfi tespit kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır. Küçükçekmece .......
-Bilirkişi raporu: Mali Müşavir Bilirkişi 02/06/2021 tarihli raporunda, davacı şirketin 2013 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı şirketin 2013 yılı ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda dava konusu yapılan faturaya ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davacı şirketin 2013/Ağustos ayı Maliye onaylı BA formlarının incelenmesinde de dava konusu faturaya ilişkin beyana rastlanmadığı belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından takip konusu yapılan faturaya nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. İddia, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Menfi tespit davalarında, kural olarak ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak davalı alacağının varlığını yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. Buna göre ispat yükü altında olan davalı, fatura konusu malları davacıya teslim ettiğini ispat etmelidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde belirtilen çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine menfi tespit davası açtığını oysa çekte bir tahrifat bulunmadığını bildirerek icra mahkemesi kararının infazına yönelik davalı yanca başlatılan takipten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davaya temel oluşturan icra takibinin dayanağının davacı aleyhine hükmolunun icra inkar tazminatından kaynaklanmış bulunduğu, İİK 169/A-6 maddesinde yer alan davalı borçlunun menfi tespit davası açması nedeniyle icra inkar tazminatının dava sonuna kadar erteleneceği ve dava lehine sonuçlanan taraf yönünden hükmedilmiş olan tazminatın kalkacağına dair hüküm uyarınca somut olayda Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesince verilen takibin iptaline dair kararın kesinleşmesi ve davalı yanca davacı aleyhine açılan Adana 2....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; menfi tespit istemine konu icra takibinin dayanağı olarak “Y” kodlu faturalar gösterilmiş ise de, davalının takip konusu borcun endekse dayalı tüketim faturalarından kaynaklandığını savunduğu, itirazın iptali davalarında olduğu gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında da, davalı takip alacaklısının takip talebinde belirttiği borç sebebi ile bağlı olduğu, "Y" kodlu faturalar usulsüz enerji kullanım halinde düzenlendiği hâlde, eldeki menfi tespit davasında takibin tüketim endeksine dayalı faturadan kaynaklandığının ileri sürülmesi mümkün olmamakla birlikte, borç sebebinin takip talebinde sehven "Y" kodlu fatura olarak bildirildiği düşünülecek olsa dahi, bu durumda davalının tüketime dayalı fatura nedeniyle tahakkuk ve tahsil yetkisinin bulunmadığı, davacının menfi tespit talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....