DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72/2 madde gereğince açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 01/01/2019 tarihli distribütörlük sözleşmesinde belirtilen edimlerin taraflarca gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, davacının faturaya dayalı ... 31. İcra Dairesine ait ... sayılı takip dosyası kapsamında menfi tespit, sözleşme kapsamında uygulanan ipoteğin kaldırılması ve ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi yönündeki taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Mahkememizin derdest 2022/540 esas sayılı dosyası ile ... 21....
KARAR Davacı vekili, davalının müvekkilinden mal alıp karşılığında 09.11.2011 vade tarihli 8.000 TL bedelli senet verdiğini, ancak davalının açtığı menfi tespit davası sonucunda senedin miktar hanesindeki tahrifattan dolayı müvekkiline 5.000 TL borçlu olmadığına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin bu sefer 01.10.2011 tarihli 8.000 TL'lik faturaya dayalı olarak icra takibi yaparak bakiye 5.000 TL'nin tahsili için icra takibi yaptığını ileri sürerek itirazın iptaline, % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya konu faturanın dayanağı teslim fişlerinin sonradan doldurulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, takipten kaynaklanan bakiye borcun ödendiği hususunun davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çeke dayalı takip nedeniyle davacının 5.300.000.000.-TL. borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından tarafların tazminat istemlerinin ise ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 20.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, kaçak elektrik kullanım bedeli ve gecikme zammından kaynaklanan faturaya yönelik menfi tespit davasında verilen karar gereği yapılan ödemenin fazla olduğundan bahisle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, icra takip dosyasına konu olan çek nedeniyle ödeme yapıldığını belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuştur. Dosyanın incelenmesinden 26.03.2013 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takipten sonra 08.04.2013 tarihinde davalı şirketin banka hesabına havale yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı alacaklı yapılan bu harici ödemeyi icra dosyasına bildirmediğinden davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece dava tarihi itibariyle davacı aleyhinde başlatılmış bulunan icra takibindeki borçluluk durumunun belirlenmesi gerekir. Dosyada yer alan bilirkişi raporunda, takipten sonra davadan önce yapılan harici ödeme nedeni ile dava tarihi itibari ile kalan dosya borcunun 1.775,30 TL olduğu hesaplanmıştır. O halde mahkemece, borçlu olunmayan miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda, borcun varlığı ve miktarı kısmında uyuşmazlık bulunmayıp davacı takipten sonra borcu ödediğini iddia etmektedir. Bu durumda İİK 71 maddesine göre takibin iptali veya talikini talep edilebilecekken ve bu konuda açılan dava derdest olduğu halde menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Kaldı ki takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması veya hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevabında, davacı tarafın müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, davalı tarafın alacağını tahsil etmek için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını, takibin itirazsız kesinleştiğini, davacının ödemesi gereken borçlarını ödemediği gibi takibi sürüncemede bırakmak için menfi tespit davası açtığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....
. - K A R A R - Dava, su satışından kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraflar arasında satış akdinin kurulduğu takip konusu borcun ödenmediği, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 1.916.88.-YTL. asıl alacağa vaki itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla talebin reddine, hükmolunan miktarın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde iddiaya, konu faturanın davalı defterlerinde “peşin ödendi” şeklinde işlem gördüğü, davalı tarafın verilen kesin mehle rağmen ödemeye ilişkin belge sunmadığı gibi yemin teklifinde de bulunmadığı, takipten önce temerrüdün gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, takibin 66.630,02 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren %27 oranını aşmayacak şekilde reeskont faizi uygulanmak sureti ile devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu çekte müvekkilinin keşideci, davalı bankanın son hamil olduğunu, takipten sonra borcun tamamının ödendiğini, çek aslının müvekkili şirkete iade edildiğini, davalı bankaya borcun tamamının ödenip çekin teslim alınmış olmasına rağmen davalı tarafından icra takibine devam edilerek müvekkiline ait banka hesabı üzerine haksız yere haciz konulduğunu belirterek çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....