Yapılan tahkikatta davacının takip tarihi itibariyle borcunun 11.000,00 TL olduğu, ancak takipten sonra yapılan 8.654,00 TL ödemenin takip dosyasına yansıtılmadığı anlaşılmıştır. Davacının menfi tespit talebi takip dosyasına yansıtılmayan ödemelerle sınırlıdır. Mahkemece yapılması gereken ..., 11.000,00 TL asıl alacağın menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar ulaştığı miktar hesaplanarak, daha sonra davacının menfi tespit davası açılana kadar yaptığı geçerli ödemeler öncelikle takipten sonra işleyecek faizden sonra asıl alacaktan düşülerek davacının dava tarihindeki gerçek borç miktarı bulunup, aradaki fark yönünden davacının borçlu olmadığına yönelik hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı, davalı tarafından faturaya dayalı başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/8772 E sayılı icra dosyası ile 634 sayılı KMK kapsamında tek bir aidata ilişkin borç nedeniyle başlatılan icra takibi olduğu gerekçe gösterilerek Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. Ancak davacı, davacı dava dilekçesinde icra takibi dosyasının esas numarasında maddi hata yapmış olup, davasını fatura alacağına ilişkin başlatılan takip nedeniyle menfi tespit istemine dayandırmıştır. O halde, dava fatura alacağı nedeniyle başlatılan takipten dolayı menfi tespit istemine ilişkin olup davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
GEREKÇE : Dava, İİK 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının, fatura borcu için aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. İİK.nın 72.maddesi uyarınca "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. İcra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Davacı, İstanbul Anadolu ........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Uyuşmazlık kambiyo senedine dayalı takipten kaynaklanan menfi tespit davası olup, temel ilişkiye girilmemiş olduğundan kararların, temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedine dayalı takipten kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Mahkemece davalının takip dayanağı faturayı davacıya ... aracılığıyla tebliğ ettirdiği, davacı tarafından süresi içinde faturaya itiraz edilmediği, davacının fatura bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için davalı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinin itirazsız kesinleşmesi üzerine açılan menfi tespit davasıdır. İspat külfeti ilamsız icra takibini başlatan alacaklı davalı tarafta olup, tek başına fatura düzenlenmiş ve onun tebliğ edilmiş olması alacağın ve akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaz. Mahkemece davalının akdi ilişkinin varlığına ve malın teslim edildiğine yönelik sunmuş olduğu deliller incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kambiyo senedine dayalı takipten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/525 Esas KARAR NO : 2021/788 DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/09/2021 KARAR TARİHİ : 23/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından başlatılan icra takibinin açıldığı tarihten bu yana 10 yıldan fazla zaman geçtiğini bu sürede zaman aşımını kesecek bir işlem yapılmadığını bu sebeple anılan icra dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerektiğini öne sürmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde takibin 2021 yılına kadar kesinleştirilemediğini bu tarihe kadar davacının adresinin bulunamadığını, kesinleşmemiş takibin zaman aşımına uğramasının mümkün olmadığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir. Eldeki dava zaman aşımı iddiasıyla takipten borçlu olunmadığının tespiti davasıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/376 Esas KARAR NO : 2024/318 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/06/2023 KARAR TARİHİ : 29/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile: davalının müvekkilili aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi yaptığını, müvekkilinin borcu ödeyip ibraname almasına rağmen bu hususun icra dosyasına bildirilmediğini öne sürmüş, takipten borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davaya cevap vermemiştir. Arabuluculuk şartının yerine getirildiği görülmüştür. Davalı tarafa muhtıra çıkarılarak dayanılan ibraname altındaki imzayı kabul edip etmediği sorulmuş, süresinde cevap verilmemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Eldeki dava kambiyo senetlerine dayalı takibe karşı açılan menfi tespit davasıdır....