"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konu çekteki imzanın sahte olduğu ve çekin zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında davacının müvekkiline 31.12.2009 vadeli 45.000 TL.’lik bono borcuna mahsuben 30.12.2009 tarihli 8.000 TL.’lik müşteri çekini cirolanmış şekilde verdiğini ve müvekkilinin çeki iyi niyetle aldığını, takibe konu çekin keşidecisi olan dava dışı...’in 2.000 TL. ödeme yapıp bakiyeyide en kısa zamanda ödeyeceğine dair beyanda bulunduğunu davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının 17.000.-TL.alacak talebiyle müvekkili aleyhinde icra takibi yaptığını, daha sonra borcun 24 taksitte ödenmesi konusunda tarafların anlaştığını, ancak davalının icra takibine devam etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, bilahare aynı takipten yenileme talebinde bulunarak 80.000.-TL. ödenmesinin istendiğini iddia ederek davalıya 17.100.-TL. dışında borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, alacağın ilama dayalı olduğunu ve yenileme talebine karşılık menfi tespit davası açılamayacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının alacağının ilama dayalı olarak 17.000....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıma ücretine dayalı faturanın tahsili için başlatılan takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi uyarınca kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran; iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu, ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece 17/11/2023 tarihli ara karar ile, İİK 72 maddesine göre takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın takipten önce açıldığını, İİK 72/2 maddesi uyarınca takipten önce açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilebileceğini, şartların oluştuğunu, icra takibindeki hacizler nedeniyle telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verildiğini ileri sürerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir....
Dava, kaçak tutanağına dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle takipten önce açılan menfi tespit talebine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 72/2. ve 3. maddelerine göre; "İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir". İİK 72. Madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmak- tadır....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre asıl davanın kısmen kabulüne, davalı ...' nın itirazının 1.762.64 YTL üzerinden iptaliyle takibin devamına, bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, davacının % 40 oranındaki inkar tazminatı isteğinin reddine, birleşen dosyadaki menfi tespit talebinin reddine, alacak isteminin kısmen kabulüyle 6.185.00 YTL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilince temyiz edilmiştir. Asıl dava mal satışı nedeniyle tesellüm fişi faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, tesellüm fişi ve faturaya dayalı alacağın likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğu gözetilmeden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddinde isabet görülmemiştir....
Bilindiği üzere icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemeler genel yetki kuralına göre belirlenecektir. 6100 sayılı HMK'nin 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, dava konusu çekte, muhatap bankanın T.Halk Bankası A.Ş. Karaman Şubesi olduğu anlaşılmıştır. Dava, takipten önce açılmıştır. Takipten önce açılan menfi tespit davalarında, genel ve ilgili yasalarda öngörülen özel yetki kuralları uygulanır. İİK'nun 72/son maddesindeki yetki kuralları, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında uygulama yeri bulunan kurallar olup, takipten önce açılan menfi tespit davaları yönünden diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmaz. Dava, dava konusu çek sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava tarihinden önce girişilmiş bir icra takibine rastlanılmamıştır....
Dava Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Menfi Tespit davasıdır. Davacı vekilinin mahkememize yapılan 27/09/2019 tarihli duruşmasında dava açıldıktan sonra davalı çeki iade olmuş olduğunu, davanın konusuz kaldığını davanın açılmasına davalı taraf mahal verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davacı taraf çekin iade olunduğunu ikrar ettiğinden dava bu yönüyle çekişmesiz kalmıştır. incelenen icra dosyasında takibin bahsi geçen çek ile ilgili olduğu ve takipten vazgeçilmesi ile takibin kapatıldığı görülmüştür. Çekin iadesi ve takipten vazgeçilmesi tek başına takibin kötü niyetle başlatıldığının göstergesi olamayacaktır. Menfi tespit davasının dayanağı olan takipten vazgeçilmesi davayı konusuz bırakmıştır, bu hususta karar verilmesine yer olmadığı kararı vermek gerekmiş, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık oranları ile ilgili mevcut dosya kapsamında hüküm kurmak mümkün değildir....
ın fatura tarihi itibariyle davacı şirket yetkili ve temsilcisi olduğu, takipten sonraki döneme ilişkin 20.12.2010 tarihli 18.000,00 TL tutarlı harici ödeme gözetilerek, davanın kısmen kabulüne ve tarafların % 20 nispetinde icra inkar tazminatı ile mahkumiyetlerine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/5509 esas ve 2017/2098 karar sayılı ve 15.03.2017 tarihli ilamında yer alan, “Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı icra takibine süresinden sonra yaptığı itirazında malı almadıklarını, irsaliyeli faturadaki imzanın kendilerine ait olmadığını beyan etmiş, açtığı menfi tespit davasında da davalı ile herhangi bir akdi ilişkisi bulunmadığını bildirmiştir. İspat külfeti davalı alacaklıda olup malı davacıya teslim ettiğini ve davacı ile aralarında akdi ilişki bulunduğunu kanıtlamakla yükümlüdür....