WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun Menfi Tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. İİK 72. Madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır....

    Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, menfi tespit davası açılabileceği İcra ve İflas Kanunu’nun 170b maddesinin aynı kanunun 72.maddesine yaptığı yollamadan açıkça anlaşılmaktadır. 169/VI ve 170/III. maddeleri de kambiyo senetlerine karsı menfi tespit davası açılmasının icra mahkemesindeki borca veya imzaya itiraz prosedürüne etkilerini düzenlemektedir. Borçlunun icra mahkemesinde dava açması, menfi tespit davası açmasına engel değildir. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu kambiyo senedinin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu, mirasın hükmen reddedildiği gibi sebeplere dayanabilir. Bu hususlar menfi tespit davası yönünden de geçerlidir. Somut olay bakımından; Menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu, bu yöndeki istinaf istemlerinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bonoya dayalı davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, davacının bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit talebine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından çek için açılan menfi tespit davasının arabuluculuk görüşmesi yapılmadığı için usulden reddedildiğini, ancak menfi tespit davalarında arabuluculuk görüşmesi yapılması dava şartı olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Dava, kambiyo senedi(çek) nedeniyle borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından çek için açılan menfi tespit davasının arabuluculuk görüşmesi yapılmadığı için usulden reddedildiğini, ancak menfi tespit davalarında arabuluculuk görüşmesi yapılması dava şartı olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi(çek) nedeniyle borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır....

        Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

          Davacı menfi tespit davası sonucu alacağı ilamla borçlu olmadığını ya da borçlu ise borçlu olduğu miktarı kesin olarak tespit ettirip davalının takip ve dava tehdidini kesin olarak ortadan kaldıracaktır. Bu durumda mahkemece davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Ayrıca menfi tespit davalarında davacıdan talep edilen alacaktan, davacının borçlu olmadığı kısmın menfi tespit şeklinde gösterilmesi gerekirken, borçlu olunan kısmın olumlu tespit olarak gösterilmesi doğru olmadığı gibi hüküm fıkrasında olumlu tespit şeklinde hüküm oluşturulduktan sonra “fazlaya ilişkin talebinin kabulüne” şeklindeki cümlenin de mahiyeti anlaşılamamıştır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece usulüne uygun bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıya iadesine, 10/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder . Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani bu halde menfi tespit davasına kısmi tespit davası ve kısmi istirdat davası olarak devam edilir....

                İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, ..... bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur...” şeklinde düzenlenmiştir. Yasada belirtilen menfi tespit davası İİK 72. maddedeki menfi tesbit davasından farklı olarak bu olguya özgü olarak düzenlenmiş ve kanun koyucu, herhangi bir ayrıma gitmeksizin kararın kesinleşmesine kadar icra işlemlerinin durmasını öngörmüştür....

                UYAP Entegrasyonu