WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından; 14/11/2011 tarihli sözleşme uyarınca davalının konut kredisi kullandığı, 131.747,00 TL nin davalının hesabına yatırıldığı, kredi dosyasındaki belgelerin gerçeğe uygun olmadığının anlaşılması üzerine ... Konut Kredisi Yönetmeliğinin borcun peşin hale gelmesini düzenleyen 26/a maddesi uyarınca davalı üyenin sözleşmesinin 12/02/2013 tarihinde feshedilerek borcun peşin hale getirildiğine dair yapılan bildirime rağmen borcun tamamının bildirimde belirtilen tarihe kadar ödenmemesi üzerine davaya konu Ankara 8....

    Aynı Kanunun 3. maddesi "Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder." şeklindedir. Mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise "Ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir. Somut olayda, davacıların miras bırakanı ile davalı banka arasında ihtiyaç kredisi sözleşmesi düzenlendiği ve bu kapsamda hayat sigortası yapıldığı, murisin poliçe başlangıç tarihinden önce koroner hastası olduğu ve bu hastalığı beyan etmediği gerekçesi ile kalan kredi borcunun düzenlenen hayat sigortası sözleşmesi kapsamında karşılanmadığı, davacıların da menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır....

      Madde hükmünden de bu durumun açıkça anlaşıldığını, konut kredilerinde sigorta yapılması zorunluluğunun bulunmadığı 6502 sayılı kanun maddesinin 29/1 hükmü ile sabit olduğunu, aynı şekilde mülga 4077 sayılı kanun düzenlenmesinde de sigorta yapılması zorunluluğunda bu yönde bir hüküm bulunmadığını, gerek mevzuat düzenlemeleri gerekse sözleşme hükümlerinin yanı sıra, murisin hayat sigortası yapılması talebi olmadığından ve konut kredisi için hayat sigortası yapılması talebi olmadan sigorta yapılması zorunluluğu bulunmadığından sigorta yapılmadığını, murisin dava konusu konut kredisi 2013 yılında kullandığını, 2013 yılından 2020 aralık ayındaki vefat tarihine kadar hayat sigortası yapılması talebinde bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 2....

      KARAR Davacı, davalı bankadan 23.11.2006 tarihinde 100.000 TL. bedelli konut kredisi kullandığını, 21 nolu dairesini banka lehine ipotek verdiğini, 2009 yılına kadar kredi taksitlerini ödediğini, muaaceliyet gerçekleşmediği halde aleyhine kat ihtarı gönderilerek icra takibi yapıldığını ileri sürerek takibin iptali ile menfi tesbite karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı , davalı bankadan kullandığı konut kredisi borcu nedeni ile aleyhine yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile takibin iptalini talep etmiş, davalı da davacının kredi borcunu kat ihtarına rağmen ödemediğinden davacının diğer biriken borçları ile birlikte ödeme planı çıkartıldığını ve protokol düzenlendiğini ancak protokole rağmen ödeme olmadığından icra takibi yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiş ve iki taraf imzalı 11.5.2010 tarihli protokol ibraz etmiştir....

        Davacı ile davalı banka arasında, Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredi sözleşmesi ile Ön Ödemeli Konut Finansmanı Sistemi Kredisi sözleşme öncesi bilgi formu imzalanmıştır. Bilgi formunun, sözleşmeden dönme hakkına ilişkin 10. maddesinde sözleşmeden dönme ile bilgilendirme yapılmış, 10.3. maddesinde; "konut bedelinin bir kısmının bağlı kredi ile karşılanması durumunda, tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığına ilişkin bilgi, satıcı tarafından ilgili konut finansmanı kuruluşuna derhal bildirilir" hükmü yer almaktadır. Kredi sözleşmesinin 29. maddesinde ise; kredi ile satın alınacak taşınmaz bilgileri sözleşmeye yazılmış, taşınmaz belirli hale getirilmiştir. Bu bilgilere göre, bağlı kredinin ön koşulu olan "münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine" ilişkin olması koşulunun yerine geldiği görülmektedir....

        Ada 12 Nolu parselde kayıtlı 5 nolu bağımsız bölümü (konutu), taşınmaz üzerindeki davalı bankanın sabit faizli konut kredisini ödenmek suretiyle ...'ten satın alındığını ancak, dava konusu taşınmazın önceki maliki ...tarafından çekilen konut kredisi ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki 4.11.2013 tarih ve 5980 yevmiye nolu 232.500,00 TL bedelli ipotek şerhinin kaldırılmadığını, ipoteğe konu olan konut kredisi borcunun ödenmiş olduğu hususunun davalı bankanın 28.12.2015 tarihli yazısı ile sabit bulunduğunu, taşınmazın, davalı bankadan konut kredisi borcunun kapatıldığına dair yazı alındıktan sonra satın alındığını,banka ile yapılan görüşmede önceki malik ...'...

          şubesinden 40.000,00 TL konut kredisi kullandığını ve bu bedelin davalıya ödendiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin feshi ile davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı adına tescilini, davalıya ödenen 68.000,00 TL ile satış masrafları, kredi masrafları ve kira kaybının davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. II....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan kredi almadığı halde ihtiyaç kredisi almış gibi hakkında iki dosya ile icra takibi yapıldığını öne sürerek, bu dosyalar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı davalı bankadan kredi almadığı halde, imzası kendisine ait olmayan sözleşmeye dayanarak, iki dosya ile hakkında icra takibi yapıldığını belirterek, menfi tespit talepli bu davayı açmıştır....

              Takip dayanağı ilamda '' sözleşmesi öncesi tüketiciye bilgi formu verilmediğinden konut kredisi sözleşmesinin geçersizliğine, 51 nolu bağımsız bölümün davacıya satışına ilişkin taşınmaz alım satımına dair ön protokolün de kredi sözleşmesi geçersiz olduğundan geçersizliğine, 51 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptaliyle, davalı ... Gayrimenkul Yatırım İnş. Tur. Müh. Hiz. Pet. ve Tic. A.Ş. adına tapuya kayıt ve tesciline'' hükmedilmiştir. İlamda taraflar arasındaki konut kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliği tartışılmış olup tapu iptali ve tescil kararı ise anılan kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olup, taşınmazın aynı tartışılmamıştır. Taraflar arasında gayrimenkulün aynıyla ilgili herhangi bir ihtilaf bulunmadığı ve davanın sözleşmenin iptalinden kaynaklı alacak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir....

                Takip dayanağı ilamda '' sözleşmesi öncesi tüketiciye bilgi formu verilmediğinden konut kredisi sözleşmesinin geçersizliğine, bağımsız bölümün davacıya satışına ilişkin taşınmaz alım satımına dair ön protokolün de kredi sözleşmesi geçersiz olduğundan geçersizliğine, bağımsız bölümün tapusunun iptaliyle, davalı ... Gayrimenkul Yatırım İnş. Tur. Müh. Hiz. Pet. ve Tic. A.Ş. adına tapuya kayıt ve tesciline'' hükmedilmiştir. İlamda taraflar arasındaki konut kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliği tartışılmış olup, tapu iptali ve tescil kararı ise; anılan kredi sözleşmesi ve taşınmazın satımına dair ön protokolün geçersizliğinin doğal sonucu olup, taşınmazın aynı tartışılma konusu değildir. Taraflar arasında gayrimenkulün aynıyla ilgili herhangi bir ihtilaf bulunmadığı ve davanın sözleşmenin iptalinden kaynaklı alacak davası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu