Yasal düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın bu yasal düzenleme kapsamında menfi tespit davası açabilmesi için, hakkında başlatılmış olan icra takibinin durması üzerine davalı kooperatifin itirazın iptali davası açmış olması, bu davayı kazanmış olması, hükmün kesinleşmiş olması, yahut hüküm kesinleşmemiş olsa dahi verilen mahkeme hükmü ile birlikte icra takibinin kesinleşmesi halinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin yasanın yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılacak bir dava olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak davalı kooperatifin davacı hakkında Kayseri Genel İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan ilâmlı icra takibinde, icra takibine dayanak ilâmın, Yargıtay tarafından temyiz incelemesi sonucu bozularak kaldırıldığı, bozma sonrası yapılan yargılamada, iş bu menfi tespit davasının açıldığı tarih itibariyle davanın derdest olduğu, daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Menfi tespit davalarında 2004 sayılı İİK 72/IV ve 72/V maddeleri uyarınca tazminata hükmedilebilmesinin ön koşulu; gerek açılmış icra takibinin durdurulması gerekse icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın uygulanmış olmasıdır---- Ayrıca İİK 72/V maddesi kapsamında davacı/borçlu tarafından kötüniyet tazminatı talep edilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Eldeki dosya bakımından yukarıda belirtilen şartlar oluşmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2022/520 ESAS - 2022/629 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü'nün 2022/5876 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin dayanağı olarak gösterilen ilamın, menfi tespit ve istirdat kararı olmasından dolayı usule ve yasaya aykırı düzenlenen icra emrinin ve alacaklı tarafından kötüniyetli başlatılan icra takibinin iptali gerektiğini, alacaklı tarafından Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü'nün 2022/5876 Esas sayılı icra dosyasına binaen "Örnek No:4- 5 icra emri" düzenlendiğini ve 18.10.2022 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, anılı icra emrinin ilamların yerine getirilmesine ilişkin olduğunu, takip dayanağı ilam niteliğinde belge olarak da İzmir 5....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/577 Esas KARAR NO : 2021/950 DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 18/11/2020 KARAR TARİHİ : 10/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili hakkında Ankara ... Müdürlüğü'nün ......
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğini müteakiben davalı/borçlu vekilince haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, itirazın yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin 65.454,74-USD üzerinden devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/696 Esas KARAR NO : 2022/965 DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/09/2022 KARAR TARİHİ: 20/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının, davacıdan herhangi bir alacağı olmamasına rağmen kötüniyetli bir şekilde ------- sayılı dosyası ile müvekkili -----adına icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildikten sonra,----- dosyasında süresinde, borca ve tüm ferilerine yönelik itirazda bulunduklarını, ---------yasal süresinde olması sebebi ile ilamsız icra takibinin İK. 62. ve 66. maddeleri gereğince davacı yönünden durdurulmasına karar verildiğini, takip borçlusunun, dava ve/veya icra takibi tehdidinden kurtulmasının maddi hukuk bakımından borçlu olmadığının tespitine bağlı olduğunu, bu tespitin ise ya takip borçlusunun açacağı menfi tespit davasıyla ya...
Davacılar, menfi tespit istemlerine ek olarak 2004 sayılı İİK'nın 72/5. maddesi uyarınca tazminat isteminde de bulunmuştur. Anılan yasal düzenlemeye istinaden tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksız olmasının yanında kötü niyetli olması da gerekir. Somut olayda, davaya ve takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayandığı kabul edildiğinden takibin haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilemez. Bu nedenle davacıların tazminat istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı da 2004 sayılı İİK'nın 72/4. Maddesine istinaden tazminat isteminde bulunmuştur. Anılan yasal düzenlemeye istinaden tazminata hükmedilebilmesi için icra takibinin durdurulması ve lehine tedbir kararı verilenin tedbir isteminde haksız olması gerekir. Davacıların tedbir istemleri uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiğinden ve tedbir isteminin haksız olduğu sonucuna varıldığından davalının tazminat isteminin yerine olduğu kabul edilmiştir. 2004 sayılı İİK'nın 72/4....
Maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklindedir. Dosya kapsamı itibariyle davacı hakkında icra takibi kesinleştikten sonra menfi tespit davasının açıldığı, açılan dava ile birlikte icra takibinin tedbir yoluyla durdurulmasının talep edildiği görülmektedir. İİK'nın 72/3....
Maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." şeklindedir. Dosya kapsamı itibariyle davacı hakkında icra takibi kesinleştikten sonra menfi tespit davasının açıldığı, açılan dava ile birlikte icra takibinin tedbir yoluyla durdurulmasının talep edildiği görülmektedir. İİK'nın 72/3....
Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Mevcut delil durumu incelenen Amasya İcra Müdürlüğünün 2021/2629 esas sayılı icra takip dosyası ve açılan davadaki dava dilekçesi içeriği itibariyle icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği yönündeki üst derece mahkeme kararları mevcut olduğu değerlendirilerek talebin icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası olduğu, icra takibinin kesinleştiği gözetilerek İİK'nun 72/3.maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....