ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2022/545 Esas KARAR NO:2023/224 DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:24/12/2019 KARAR TARİHİ:22/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı tarafın .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında 50.000,00-TL.’lik bedel için icra takibi başlattığını, müvekkilinin süresinde icra takibine itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, müvekkili hakkında davalı tarafça haciz işlemleri yapıldığını, müvekkiline ait aracın davalı tarafça icra yolu ile bağlanması sonucunda müvekkilinin davalı vekiline 8.589,50-TL. ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı vekilinca yapılan 8.589,50-TL.'lik tahsilatın icra dosyasına bildirildiğini, icra takip dosyasında takibe dayanak yapılan 50.000,00-TL.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya olan borcu nedeniyle davalının icra takibi yaptığını, borcu haricen ödemesi üzerine davalının icra dosyasına alacağından feragat ettiğini bildirdiği halde sonradan takibi yenileyerek ödeme emri gönderildiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
GEREKÇE: İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak davacı borçlu hukuki ilişkiyi ve borcu kabul etmekle beraber başka bir sebepten ötürü geçersiz olduğunu veya borcun sona erdiğini iddia ediyorsa ispat yükü davacı borçlu üzerindedir....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, İstanbul 2013, s. 346). Menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....
Kanun ile (madde 31) TTK' nun değişen ve 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin yasal düzenlenmesi uyarınca dava dilekçesi davalı tarafa tebliğe çıkmadan önce arabuluculuk son tutanağının sunulması hususunda davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmiş, ancak davacı vekili 18/10/2023 tarihli dilekçesinde arabuluculuğa gitmediklerini ayrıca eldeki davanın menfi tespit talebi içermesinden ötürü arabuluculuğa tabi olmadığını beyan etmiştir. 7445 sayılı kanun ile;6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir....
DAVA TARİHİ : 01.11.2016 KARAR : Davanın kabulüne, koşulları oluşmadığından bahisle tazminat talebinin reddine Taraflar arasında görülen ipoteğin fekki, menfi tespit, icra takibinin iptali ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, koşulları oluşmadığından bahisle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin miktar itibarıyla reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı vekili, davaya konu icra takibinin İzmir 14.İcra Dairesinde yapıldığı için ve müvekkili olan şirketin merkezinin İzmir ili olması nedeniyle işbu davada yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu beyan ederek davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, İzmir 14. İcra Dairesinin .... esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına eklenmiştir. Dava, davacıların keşideci davalının ise lehtar olarak yer aldığı bonolar nedeniyle menfi tespit istemine ve ilgili bonolardan bir kısmının İzmir 14. İcra Dairesinin .... esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine konu edilmesinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile icra takibinin İzmir'de başlatıldığını ve müvekkili olan şirketin merkezinin İzmir ile olması nedeniyle İİK.'...
Dava konusu olayda, davacı tarafça menfi tespit davası açmış olup, menfi tespit davasının icra takibinden önce açıldığı, yapılan icra takibinin ise davacıya yönelik bir takip olmadığı, davacı taraf tarafı olmadığı icra takibine yönelik olarak ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş olup, İİK 72/3 düzenlemesinin özel bir düzenleme olduğu, icra takibi borçlusu yönünden başvurulabilecek bir yol olduğu, icra takibinden önce açılan Menfi tespit davasında, tedbir istenebilir ise de başka bir icra takibindeki dosyaya ilişkin olarak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulması ancak hakkında icra takibi yapılan takip borçluları yönünden istenebileceğinden Mahkemece bu konuda verilmiş olan red kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararda isabetsizlik görülmemiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun U 2017- (19)11- 1644 Esas, 2021/1017 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....