Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisi ve annesi ... hakkında başlatılan icra dosyasına itiraz edildiği, itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı icra takibi ile ilgili tekrar menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı, icra takibine ilişkin olarak verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2020 NUMARASI : 2020/302 ESAS VE 2020/331 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Kuşadası 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, icra dosyasından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir (menfi tespit) talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, icra takibine konu bononun “malen” kaydı taşımasına rağmen, müvekkilinin davalıdan mal almadığı iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/09/2018 KARAR TARİHİ : 26/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müteveffa davalı ...'in yetkilisi olduğu ... firmasından müvekkilinin 06/06/2017 tarihinde 1 günlüğüne araç kiraladığını, araçta oluşabilecek hasarlar nedeniyle teminat olarak boş senet verdiğini, aracı teslim ettikten sonra çeşitli bahanelerle senedin kendisine iade edilmediğini ve davacı tarafça borçlu olmadığı halde bu senede 60.000,00 TL bedel yazılarak 27.246,46 TL bedel üzerinden ... ......
Mahkemece kaybedilen çeklerle ilgili gerekli ilanlar yapılmış, icra takibine konu edilen bir çek ile ilgili olarak İcra Tetkik Merciinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmış ceza davasının sonuçunun beklenmesine gerek görülmemiş ve davanın kabulüne altı adet kullanılmamış, bir adet kullanılmış çekin iptaline, davalının tazminat isteminin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacının talebi dava dilekçesinde numaralarını bildirdiği çeklerden biri yönünden davalı ...’a karşı borçlu olmadığının tesbiti, diğerleri yönünden zayi sebebi ile iptal isteminden ibarettir. Başka bir ifade ile dava dilekçesinde hem menfi tesbit hem de zayi sebebiyle çek iptali talepleri bulunmaktadır....
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddenin 3. fıkrasında "....İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Davanın; davacının taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı iddiasında bulunarak senedin bedelsizliği sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile ihtiyati tedbir isteminde bulunduğu, davalının tedbir talebinin kaldırılmasını talep ettiği, uyuşmazlığını tedbir talebine itirazın reddine ilişkin olduğu tespit edilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/8515 sayılı takip dosyası ile ... aleyhine icra takibi başlatmıştır. İcra takibinin başlatılma tarihi 16.04.2012'dir. Bu takibin başlatılmasından önce ... tarafından 04.04.2012 tarihinde menfi tespit davası açılmıştır. Menfi tespit davası açılması nedeniyle ... vekili 04.04.2012 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulması isteminde bulunmuştur. Mahkemenin 25.04.2012 tarihli kararı ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. ... vekili mahkemeye 14.05.2012 tarihli ayrıntılı bir dilekçe daha vererek ihtiyati tedbir konularak icra takibinin durdurulması isteminde bulunmuş, bu isteğin mahkemenin 17.05.2012 tarihli kararı ile reddedilmesi üzerine temyiz yoluna başvurulmuştur. İcra İflas Kanunu'nun 72/II. maddesinde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine teminat karşılığı icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği düzenlemesi yer almaktadır....
Davalı vekili; icra takibi sonrası açılan menfi tespit davalarında icra dosyasının bulunduğu yer veya davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu, dolayısıyla yetki itirazında bulunduklarını, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; yetki itirazının yasal sürede yapıldığı, İİK'nın 72/son maddesi uyarınca davanın icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde veya genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği, icra takibinin İstanbul ' da yapıldığı, davalının ikametgahının da İstanbul olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır....