İİK'nun 72.maddesine göre "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce veya sonra açılan menfi tesbit davasında görevli mahkeme HMK'nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Uyuşmazlık İş Hukukundan kaynaklanmakta ise menfi tespit isteminin de yine İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan 2577 sayılı İYUK'un 2.maddesine göre gerçek kişiler aleyhine idari yargıda idari dava açılması da mümkün değildir....
İİK'nun 72.maddesine göre "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce veya sonra açılan menfi tesbit davasında görevli mahkeme HMK'nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Uyuşmazlık İş Hukukundan kaynaklanmakta ise menfi tespit isteminin de yine İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan 2577 sayılı İYUK'un 2.maddesine göre gerçek kişiler aleyhine idari yargıda idari dava açılması da mümkün değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinde söz konusu senet dolayısıyla borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davasıdır. Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgelen incelenmiş olup; davalının ------ esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, icra takibinin 16.000-TL bono,----- başlatıldığı, icra takibinin davaya konu bono ---- mahsus haciz yolu başlatıldığı, söz konusu bononun ---borçlusu ....--- dosyamız davacıları olduğu görülmüştür. Davalı taraf cevap dilekçesinde, ....--- ödeme yapıldığı için bu miktarın alacaktan mahsup edilerek takip yapıldığını belirtmiştir. Davacı tarafın belirtmiş olduğu bankalara yazılan müzekkerelere cevap verildiği, ilgili cevaplarda bonoya ilişkin olarak yapılan ödemelerden sadece davalınında ---- ödeme dekontunun olduğu, bonoya ilişkin başka bir ödemenin olmadığı görülmüştür. Davacılar davaya konu bononun ödendiğini ispatlayamamışlardır....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi, menfi tespit ve icra takibinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, 26.09.2009 tarihinde vefat eden muris ...'ın borcundan dolayı davalı tarafından.....Dairesi'nin 2009/7706 sayılı icra dosyasından davacı hakkında icra takibinin yapıldığını, bilirkişi incelemesi yaptırılarak böyle bir borcun olup olmadığının tespitine, böyle bir borç yoksa takibin iptaline ayrıca murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, mirasçılıktan dolayı başlatılan bu icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/759 KARAR NO : 2021/1063 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/09/2021 KARAR TARİHİ : 30/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle Davalı tarafından müvekkili aleyhinde 01.07.2020 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı Bakırköy ......... İcra Müdürlüğü .......... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup müvekkil bakımından takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, icra takibinin dayanağı olan 01.07.2020 tarihli kira sözleşmesinde müvekkil ............
Aynı maddeye göre itfa veya imhal iddiası yetkili icra mahkemelerince resen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde, icra mahkemesinde icra geri bırakılır. Bu yol borçlu için genel mahkemelerdeki hukuki çözüme nazaran daha kısa bir yoldur. Ancak, borçlunun elinde iddiasını ispata yarar yukarıda bahsi geçen kanun maddesinin aradığı belgeler yoksa, bu defa borçlu İİK 72. maddesine dayalı olarak borçlu bulunmadığının tespiti için genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davası borçlu lehine sonuçlanırsa İİK 72/4 maddesi gereği takip derhal durur. Menfi tespit davasının kesinleşmesi üzerine de münderecatına göre veya ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Bu şekilde de borçlu takibin etkisinden kurtulmuş olur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/244 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davasının açıldığını, Mahkemenin 18.11.2020 tarihli 12 numaralı ara kararı uyarınca dava konusu kredi hakkında ihtiyatı tedbir kararı verildiğini, tensip zaptının 27.11.2020 tarihinde davalı bankaya tebliğ olduğunu, ancak davalı tarafça işbu ihtiyatı tedbir kararına rağmen müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ihtiyatı tedbir kararına rağmen müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmasının ve ödeme emri tebliğ edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibinin iptali talebiyle işbu davayı aça zorunluluğunun doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olarak başlatılan İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2021/1382 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, davalı tarafın asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, icra takibin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/846 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 08.07.2013 tarihinde davacının oğluna 53.810 TL bedel ile ihale edildiği, davanın İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğü, dava konusu 1265 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no'lu mesken cinsli evin değerinin ihale dosyasında belirlenen ve ihale bedeli olan 53.810 TL olarak takdir edilmesi gerektiği; ayrıca, ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmediğinden davacının alacağına ulaşmasının gecikmiş olduğundan bahsedilemeyeceği İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince istirdat davasında kötü niyet tazminatı talep edilmesi söz konusu değildir. Bu sebeple, asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan kötü niyet tazminatı talebinin de reddi gerekir. Hükmün, bu iki sebepten dolayı bozulması gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/642 KARAR NO : 2021/1041 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2018/204 ESAS 2020/401 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/03/2018 tarih ve 2016/1256 Esas 2018/69 Karar sayılı menfi tespit tazminat kararına istinaden Çorum 3. İcra Müdürlüğünün 2018/2378 Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin T1 ve T2 aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, Çorum 4....
KABUL VE GEREKÇE : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A. maddesinde; "bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde amir düzenleme mevcuttur. 7445 sayılı kanunun 31. maddesinde "6102 sayılı kanunu 5/A maddesinin 1.fıkrasında yer alan "paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında" ibaresi "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında" şeklinde değiştirilmiştir" şeklinde düzenleme mevcuttur 7445 sayılı kanunun geçici 1. maddesinde "Bu maddeyi ihdas eden kanunla 6102 sayılı kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ile 7036 sayılı kanunu 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 01/09/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak...