İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında icra takibinin, ... tarafından ... aleyhine 527.828,05 TL üzerinden ilamsız takip yoluyla 24/04/2018 tarihinde başlatıldığı belirlenmiştir. Menfi tespit talebine yönelik davada davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi hakkında Mahkememizce 05/05/2020 tarihli ara karar düzenlendiği belirlenen teminatın davacı tarafça depo edilmediği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı tarafça Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasında davalının kooperatif üyesi olup olmadığının tespiti ile kooperatif üyesi ise İzmir ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yönelik itirazın iptali, ayrıca davalı tarafın eser sözleşmesinden kaynaklı yükümlülüklerini eksik ve gereği gibi ifa etmemesinden dolayı kestiği fatura bedeli kadar alacaklı olmadığının tespitine, İzmir ... İcra Müdürlüğünün ......
Bu kapsamda davacının ödeme tarihindeki bedel üzerinden hesaplanan 1.392,79-USD ve 3,58-USD yönünden davalı alacaklının takibe devam etmesi gerektiği fazlaya dair takibe ilişkin menfi tespit talebinin kabulüne, fazlaya dair istemin reddine, takibe devam edildiği anlaşılmakla davalının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Bu anlamda ilk derece mahkemesince asıl itirazın iptali davası yönünden verilen davanın usulden reddi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gereklidir. Birleşen menfi tespit davası yönünden her ne kadar menfi tesipt davasının davacısı T4 tarafından icra tehdidi altında bulunduğu ileri sürülerek istinaf yasa yoluna başvurulmuş ise de; Halihazırda açılmış icra dosyasını konu edilen bir itirazın iptali davasının bulunduğu, itirazın iptali davasının alacağın esasına ilgili yargılama yapılacak bir dava türü olduğu bu anlamda aynı konuya dayanan aynı taraflar arasında açılmış bir itirazın iptali davası mevcut iken aynı konudan kaynaklanan aynı taraflar arasındaki ihtilafın çözüm amacıyla menfi tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....
esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde satışın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davanın menfi tespit davası olduğu, İİK'nın 72/3. maddesinde açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğinin düzenlendiği, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğunun görüldüğü ve davacının icra takibi başlatıldıktan sonra icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, ancak alacaklıya ödenmemesi yönünde bir talebinin de bulunmadığından ve yine gerek İİK'da gerekse HMK'da icra takibinin durdurulmasına yönelik bir hüküm bulunmaması karşısında mahkememizce bir karar verilemeyeceğinden, davacı vekilinin icra takibinin durdurulması...
Şti. vekili, öncelikle icra takibinin ...’da yapıldığını menfi tespit davalarında İİK.’nun 72/son maddesinde tanımlanan yetki kuralına aykırı hareket edildiğini belirterek, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ... Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceği, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalının yerleşim yerinin ... olduğu ve icra takibinin de ...’da yapıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine, dosyanın yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine dayalı menfi tesbit davasıdır....
Maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı tarafça davacının açmış olduğu İİK'nun 72/son maddesine göre menfi tespit davasında yetkili mahkemede icra takibi başlatmış ise de; takibin başlatıldığı icra dairesinin bağlı olduğu genel mahkeme veya her halde davalının yani davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, icra takibinin ...'te başlatıldığı, davalının yerleşim yerinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere Manavgat olduğu, hem ... ilçesinde yaşanan ticari uyuşmazlıklar hakkında hem de Manavgat'ta yaşanan ticari uyuşmazlıklar noktasında yetkili Mahkemenin Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, yetki itirazında bulunulduğu görülmüştür. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında yetki hususu İcra ve İflâs Kanunu'nun 72 nci maddesinin son fıkrası hükmünde düzenlenmiştir. Buna göre takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer ve davalı alacaklının ikametgahı mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir....
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ...... KARAR TARİHİ :...... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : ...... Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Gaziantep icra müdürlüğünün...... esas numaralı( Kapatılan Gaziantep 2. İcra Müdürlüğünün......)...
Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Kanun koyucu ----tabi ticari davaları belirlerken konusunun alacak ve tazminat olan davalar olması gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Bu nedenle menfi tespit davası niteliği gereği bir olumsuz durumun tespiti istemine ilişkindir. Bir miktar paranın ödenmesi veya tazminat talebi yoktur. Bu dava davalı açısından bir alacağın tahsili davasıdır demek de doğru bir yaklaşım değildir. Nasıl ki alacak davasına davalı açısından bu bir menfi tespit talebidir diyemiyorsak; menfi tespit davasında da davalı açısından bu bir alacak davasıdır nitelendirmesi yapamayız. Bir hukuki durumun savunulması ile dava edilmesi birbirinden farklı kavramlardır.Bu nedenle menfi tespit davaları --- tabi davalar değildir. Farklı yargı kararlarının oluşması üzerene de Yargıtay --. Hukuk Dairesi'nin ------ Karar sayılı kararında menfi tespit davaları özelinde --tabi olmadığı yönde karar verildiği bilinmektedir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, İIK 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer veya davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının adresinin ... ilçesi olması ve menfi tespit davasına konu icra takibinin de ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/390 sayılı icra takibi dosyası olması hususları gözönüne alınarak işbu mahkemenin dava konusu olayı çözmekte yetkisi bulunmadığı gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve istem halinde karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nın 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Anılan yasa hükmüne göre 3.haciz bildirimini alan üçüncü kişi, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde 15 gün içinde menfi tespit davası açabilir....